gösterişten zevk almak
Verb
umuma teşhir edilmek
Verb
örnek binanın müşteriye gösterilmesi
göstermek, sergilemek, teşhir etmek, gözönüne sermek.
Many ancient weapons are displayed in the museum. to display fruit in a shop.
açıklamak, açığa vurmak, izhar etmek, meydana vurmak.
to display one's true feelings. to display ignorance.
açmak, yaymak, sermek.
to display a sail.
gösteriş yapmak, kibirle göstermek.
She displayed her jewels.
iri harflerle teşhir etmek, göze çarpacak şekilde basmak.
Printing
elektriksel işaretleri katod ışınlı tüp ekranında göstermek.
Electronics
(kuş vb. çiftleşmeden önce) oyunlar/gösteriler yapmak.
Zoology
gösteri, gösterme, izhar, arz.
a display of courage/force/affection/sorrow etc.
sergi, sergileme, teşhir, ortaya koyma, gözönüne serme.
Our class had a display of drawings at the Exhibition.
gösteriş, âlâyiş, şatafat.
a vulgar display of wealth. Her fondness for display led her to buy showy clothes.
görüntü: (a) elektriksel büyüklüğü gösteren şekil, (b) bu şeklin üzerinde görüldüğü ekran veya katod ışınlı tüp.
Electronics
göze çarpacak şekilde yapılan baskı.
Printing
(kuş vb.'nin) çiftleşme oyunu.
Zoology
görüntü birimi
Information Technology
ekran kartı
Noun, Hardware
görüntü (birimi) sürücüsü
Information Technology
boş yer ya da renk gibi dikkat çekici öğeler kullanan yayın reklamcılığı
küçük ilanlardaki gibi olmayıp
display reklam
Noun, Advertising
görüntüleme esaslı reklam
Noun, Advertising
yazıldığı gibi görüntüle
Information Technology
malların teşhir inde kullanılan camlı raf ya da tepsi
malların teşhirinde kullanılan camla kaplı raf veya tepsi
görüntü (birimi) kartı
Information Technology
dükkân vitrinine yapıştırılan basılı ya da elle yapılmış ilan
politik becerilerini göstermek
Verb
görüntü (birimi) sürücüsü
Information Technology
sergi ve başlıklar için kullanılan harf
satış için sergilemek
Verb
satış için teşhir etmek
Verb
malları vitrinde sergilemek
Verb
malları vitrinde teşhir etmek
Verb
vitrin de teşhir etmek
Verb
vitrin de sergilemek
Verb
görüntü (birimi) belleği
Information Technology
görüntü birimi
Information Technology
herhangi bir heyecan izi göstermemek
Verb
donanma fişekleri gösterisi
bilgisizliğini ortaya koymak
Verb
tek başına sergi açan sergi açmak
Verb
satış noktasında malın üzerinde sergilendiği koruyucu dış ambalajı
malları güzel bir şekilde teşhir etmeye yarayan çekici karton kutu
görüntü öğesi
Information Technology
Görüntü ekranı
Information Technology
görüntü (birimi) işistasyonu
Information Technology
görüntü (birimi) işistasyonu
Information Technology
geçit sonu teşhiri (bir süpermarkette olduğu gibi , raf koridorlarının bitiminde kitle halinde mal teşhiri
donanma fişekleri gösterisi
ön-görüntü: pilotun karşısındaki ekranda uçuş ve manevra ile ilgili önemli bilgiler dizisi.
Noun
etkileşimli gösterim birimi
dükkânın içindeki sergileme
dükkân içindeki vitrin etajeri
perakende mağazasında her yanından kendisine ulaşılabilen teşhir standı
sıvı kristal görüntü birimi
Information Technology
ödünç verilmiş sergi malzemesi
zenginliğini sergileyici şekilde davranmak
Verb
büyük gösterişte bulunmak
Verb
çok üzüldüğünü göstermek
Verb
mağazada raflar dışında mal sergilenmesi
satış noktasında reklam malzemesi sergilenmesi
satış noktasında reklam malzemesi sergilenmesi
birbirine benzemeyen ama aralarında ilişki bulunan perakende malların sergilenmesi
mevsim mallarının teşhiri
görülmeye değer hava fişekleri gösterisi
(US) dükkânda vitrin sergilenmesi
kamu araçlarında seyahat reklamı
gezici afiş
Noun, Advertising
video filmi oynatma cihazı
bilgisayarın noktalar ya da hatlar ile çizdiği grafikler