(US) antitröst resmi mercii
müşterek kefillerden her birinin yalnız kendi hissesine düşen miktarda ödemede bulunma hakkı
hücre bölünmesi
Noun, Medicine
bankalardaki mevduat bölümü
bölme, bölüm, taksim.
labor division: iş bölümü.
Noun
bölünme, taksim edilme/olunma.
Noun
bölme işlemi.
Noun, Mathematics
bölme: bölen/ayıran şey.
Noun
hudut, sınır.
The river forms the division between the old and new parts of the city.
Noun
parça, kısım, 7 uyuşmazlık, anlaşmazlık, ayrılık.
Noun
oy kullanmada parlamentonun ikiye ayrılması.
Noun
(askerî/idarî/siyasî) bölüm, bölge, daire.
Noun
(a)
ask. tümen, fırka, (b)
den. filo, genellikle 4 gemiden oluşan deniz taktik birliği.
Noun
(sanayi kuruluşu, hükümet, üniversite vb.) bölüm.
Noun
grup.
the heavyweight division in boxing.
Noun, Sports
kesir çizgisi
Information Technology
Bölüm imi
Information Technology
ticaret kuruluşunun bir bölümü
bir bölgenin kısmlara ayrılması
kuvvetler ayrılığı
Noun, Politics-Intl. Relations
Proje Yönetim ve Kabul Kısmı
Noun, Organizations
bir bölgenin kısımlara ayrılması
malların hisselere taksimi
(US) giderlerin fonksiyonel dağılımı
harekat başkanı
Noun, Military
piyade tümeni
Noun, Military
uluslararası iş bölümü
Noun, Economics
uluslararası iş bölümü
Noun, Economics
bölme: bütün basamakları gösterilen bölme işlemi.
Noun
Deniz Kuvvetleri Haberalma Bölümü
harekat başkanlığı
Noun, Military
satın alma departmanı
Noun, Public Administration
satın alma departmanı
Noun, Public Administration
mezhepsel ayrışma
Noun, Religion-Faith
paylaşmalı mal ayrılığı
Noun, Law
karara bağlanmamış balotaj