credence

English-Turkish Translation

  1. Noun güven, itimat, inan(ma).
    to give credence to a statement: bir söze güvenmek.
    The newspapers
    are giving no credence to the government's latest statement.
  2. Noun inanca, güvence.
    letter of credence.
  3. Noun
    credence table = credenza ile ayni anlama gelir. kilisede âyin esnasında kullanılan eşyayı koymaya mahsusu masa, raf vb.
  4. Noun (bkz: credenza ) (1).
  5. credenza ile ayni anlama gelir. büfe.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

ambassador's letter of credence
itimatname
letter of credence
itimat mektubu
letter(s) of credence
itimatname.
letters of credence
itimatname
worthy of credence
güvenilir
credence table
credence ile ayni anlama gelir. kilisede âyin esnasında kullanılan eşyayı koymaya mahsusu masa, raf vb.
attach credence to a statement
bir ifadeye inanmak Verb
give credence to gossip
dedikoduya inanmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database