[goods]

sahipsiz mallar Noun
kontrol edilmiş mallar Noun
tamamlayıcı mallar Noun
elde mevcut mallar Noun
avarya mal
fıçıya konmuş mallar Noun
takas malları Noun
takas malları Noun
malları faturalamak Verb
malları antrepoya koymak Verb
malları gümrük antreposuna bırakmak Verb
gümrük antrepo sundaki mallar Noun
depolanmış mallar Noun
markalı eşya
markalı mallar Noun
önceleri tahtadan muhafazalara yerleştirilen elektrikli cihazlar Noun
dökme mal
havaleli mal
dökme mal
yarı mamul ürünler Noun
(US) konserve
araba ile taşınmış mallar Noun
gümrükten çekilmiş mallar Noun
ortak mallar Noun
karışık mallar Noun
dayanıksız tüketim malları Noun
kolayda mallar (özel olarak üretildikleri ya da paketlendikleri için daha yüksek fiyatla satılan tüketim malları Noun
hasarlı mallar Noun
tehlikeli nakliye malları Noun
ayıplı mallar Noun
defolu mallar Noun
yeterli miktarda piyasada bulunmayan mal
malları teslim etmek Verb
mal göndermek Verb
acele sevk eşyası Noun
bir kez kullanıp atılacak mallar Noun
çok düşük fiyata satılan mallar Noun
malların üzerine etiket yapıştırmak Verb
dampingli mallar Noun
gümrüğü ödenmiş mallar Noun
gümrükte malları deklare etmek Verb
gümrükte mal beyanında bulunmak Verb
malları gümrükte deklare etmek Verb
temel mallar Noun
temel ihtiyaç maddeleri Noun
ekspresle gönderilen eşya
göz alıcı mallar Noun
lüks mallar Noun
moda mallar Noun
hızlı satan mallar Noun
bitmiş ürünler Noun
malları vitrine dizmek Verb
piyasaya çıkarılmadan önce malların tümünü satın almak Verb
dondurulmuş mallar Noun
mübadelesi mümkün mallar Noun
üretilmeyi bekleyen mallar Noun
(a) mal, şahsî eşya, (b) ticarî eşya/mal, emtia, yük.
goods train: yük katarı, marşandiz. (c)

ABD- k.d. (belirli bir maksada hizmet eden) nitelik, yetenek, (d)
ABD- k.d. hakikî/iyi kaliteli mal.
the real goods. (e)
deliver the goods
: ABD- k.d.: istenen/beklenen/vadedilen şeyi vermek/yerine getirmek/başarı ile yapmak, (f)
ABD- k.d. suç delili (çalınmış eşya vb.)
to catch someone with goods: birisini suç delilleri ile yakalamak.
get/have the goods on: aleyhinde suç delili elde etmek/göstermek. (g)
ABD kumaş, dokuma, tuhafiye.
emtia hesabı
yoldaki gemi ile gelen mal
(gemi ile gelen) yoldaki mal
yoldaki mallar Noun
satın alınmış mal
mal teslimatı
yük asansörü Noun
mal yükleme peronu
(Br) mal ambarı
mal piyasası
stok hareketleri Noun
(Br) yük peronu
sigortalı mallar Noun
mal kotası Noun
(Br) ardiye
mal tarifesi
(Br) yük trafiği
(Br) yük treni
marşandiz
(Br) mal nakliyatı
üstü açık kamyon
(Br) yük vagonu
ihtiyaç malları Noun
sokakta bağırarak mal satmak Verb
tehlikeli mallar Noun
ya da gerçek bir fark bulunmayan rakip ürünler ya da markalar Noun
karışık olmayan mallar Noun
daha iyi kalite mal
gelen mallar Noun
sanayi ürünleri Noun
kaçak olmayan mallar Noun
sigortalı mallar Noun
ara malları Noun
ara mallar Noun
envanter malları Noun
fatura malları Noun
faturalanmış mallar Noun
sıra malı
tapon mallar Noun
tapon mal
trikotaj ürünleri Noun
mal boşaltmak Verb
kaçakçılık malı olmayan mallar Noun
hafif mal
hafif yük
lüks mallar Noun
piyasaya sürülebilir mallar Noun
havaleli eşya
ölçüye göre hazırlanmış mallar Noun
(US) emaneten verilmiş mallar Noun
eksik çıkan mallar Noun
karışık eşya
ipotekli mallar Noun
menkul mallar Noun
tuhafiye
hırdavat
bozulmayan mallar Noun
getirtmek Verb
ekonomik olmayan mallar Noun
portakal rengi eşyalar (giyim eşyası gibi uzun süre dayanmayan , dağıtımı geniş çapta yapılan , iyi kâr marjı bırakan mallar Noun
sipariş edilmiş mallar Noun
doğal mallar (bakir arazi , doğal su yolları , yabani hayvanlar , vb gibi herhangi bir üretim işlemine
tabi tutulmamış ve ekonomik değeri olmayan mall
balya
ambalaj lanmış mallar Noun
ortaklığın varlığı
kolay bozulur mallar Noun
bozulmuş mallar Noun
tuhafiye
seçkin mallar Noun
malları sürmek Verb
paketlenmiş mallar Noun
hazır ambalajlı mallar Noun
fiyatları sabit tutulan mallar Noun
mahkûmların hapishanede yaptığı eşyalar Noun
mahkûmların hapishane de yaptıkları eşyalar Noun
iaşe tedarik etmek Verb
mal tedarik etmek Verb
sermaye malları (mal ve üretimde kullanılmak üzere üretilen mallar Noun
yasaklı mallar Noun
(US) malları belli bir yük taşıma tarifesine göre değerlendirmek Verb
ham maddeler Noun
malları paraya çevirmek Verb
malları yeni bir adrese göndermek Verb
taze yiyecekler gibi sık satın alınan
her yerde bulunabilen ürünler Noun
yedek parçalar Noun
ihtiyaç duyulan mallar Noun
malları geri almak Verb
iade edilebilir mallar Noun
iade mallar Noun
geri gönderilen mallar Noun
geri gönderilen mallar Noun
eski püskü mallar Noun
çıkıntı
sürümü olan mallar Noun
sürümü olan mallar Noun
kıt mallar Noun
nadir mallar Noun
deniz yoluyla taşınan mallar Noun
seçilmiş mallar Noun
yarı mamuller Noun
deniz kazasından kurtarılmış mallar Noun
kavaf işi
perakende alışveriş malları Noun
kaçak mal olarak müsadere edilmek kaçak mal kaçak mallar Noun
kaçak mallar Noun
tekstil
ömrü kısa olan mallar Noun
özellikli mallar Noun
(Br) ekspresle gönderilen eşya
anında teslim için hazır bulunan mallar Noun
başlıca ürünler Noun
mal mevcudu
çalıntı mallar Noun
depo malları Noun
satın alınmış mal
(US) satın alınmış mal
depolanmış mal
stratejik bakımdan önemli mallar Noun
ikame malları Noun
çeşitli eşya
maddi mallar Noun
tekstil malları Noun
ticareti yapılan mallar Noun
markalı mallar Noun
aktarma eşya
bir ülkeden transit olarak geçen mallar Noun
transit mallar Noun
kamelot
türlü mallar Noun
aranmayan sahipsiz eşya
sahipsiz mallar Noun
(US) gümrükte malları değerinden düşük deklare etmek Verb
henüz gümrüklenmemiş mallar Noun
sürümsüz mal
satılmamış mallar Noun
savaşta kullanılan ödemeli mallar Noun
gümrük antrepo sundaki mallar Noun
dünya malı Noun
işlenmiş mallar Noun