çocuk

Turkish-English Translation

  1. child
  2. kid
  3. infant
  4. youngster
  5. young
  6. mite
  7. kiddy
  8. chick
  9. scion
  10. nipper
  11. chap
  12. chit
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

amca,dayı, hala ya da teyze çocuğu
cousin
aşk çocuğu
love child
aşk çocuğu
love-begotten
bir Avrupalı ile Amerikalı Kızılderili'nin çocuğu
(Fr.) metis
birinci (göbek) dereceden kardeş çocuğu
cousin full in the first remove
çocuğu tehlikeye maruz bırakmak
endanger a child Verb, Criminal Law
çocuğu tehlikeye sokmak
endanger a child Verb, Criminal Law
çocuğun hakları
rights of the child Noun, Rights-Freedoms
çocuğun iadesi
return of child Noun, International Law
Çocuk gündüz bakım (kreş) faaliyetleri (NACE kodu: 88.91)
Child day-care activities (NACE code: Q88.9.1) Noun, Trades-Professions
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme
Convention on the Rights of the Child Noun, International Law
çocuk işçiliği
child labour Noun, Rights-Freedoms
çocuk kaçırma
child abduction Noun, Criminal Law
Dünkü çocuk değilim.
I wasn't born yesterday. Sentence, Idioms
erkek çocuğu
laddie
ikinci (göbek) dereceden kardeş çocuğu
cousin full twice removed
kardeş çocuğu
cousin full
köprüaltı çocuğu
guttersnipe
kötü huylu kız çocuğu
madam madame
küçük oğlan çocuğu
urchin
meme çocuğu
nursling
muhallebi çocuğu
mollycoddle
muhallebi çocuğu
softy
okul çocuğu
school child
okul çocuğu
schoolchild
onun bunun çocuğu
base born
orospu çocuğu
bastard
savaş çocuğu
war baby
silahlı çocuklar
armed children Noun, Politics-Intl. Relations
sokak çocuğu
(Br) street boy
sokak çocuğu
street arab
sokak çocuğu
guttersnipe
sokak çocuğu
street boy
sokak çocuğu
urchin
süt çocuğu
nursling
süt çocuğu
nursing infant
süt çocuğu
infant Noun, Child Care
torun çocuğu
great-grandson
torun çocuğu
great-granddaughter
Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşme
Convention on the Civil Aspects of International Child Abduction Noun, International Law
afacan çocuk
pickle
anormal çocuk
defective child
budala çocuk
cub
büyüyen çocuk
growing child
çoluk çocuk
household
çoluk çocuk
home- folks
dâhi çocuk
child genius
dikbaşlı çocuk
wayward child
ehliyetsiz çocuk
incapable child
esaslı çocuk
swell guy
gayrimeşru çocuk
spurious child Noun
gayrimeşru çocuk
illegitimate child
gözde çocuk
blue-eyed boy
harika çocuk
infant prodigy
harika çocuk
child prodigy
harika çocuk
precocious child
haşarı çocuk
terror
haşarı çocuk
romp
hırçın çocuk
fractious child Noun
huysuz çocuk
fractious child Noun
inatçı çocuk
wayward child
iyi çocuk
crackajack
kimsesiz çocuk
waif
kimsesiz çocuk
orphan child
kız çocuk
maid
küçük çocuk
infant
küçük çocuk
tyke tike
mahpus çocuk
juvenile prisoner
meşru çocuk
legitimate child
meşru çocuk
child born in wedlock
öksüz çocuk
child whose mother or both parents have died
öksüz çocuk
orphan child
problem çocuk
problem child
problemli çocuk
intractable child
sahipsiz çocuk
abandoned child
şımarık çocuk
spoilt child
suçlu çocuk
juvenile offender
tek çocuk
an only child Noun
ters çocuk
wayward child
ufak çocuk
tiddler
ufak çocuk
tot
usandırıcı çocuk
pestering child
uslu çocuk
well- behaved child
üvey çocuk
step child
uysal çocuk
easy going chap
uyumsuz çocuk
maladjusted child
yaramaz çocuk
wanton child
yaramaz çocuk
urchin Noun
yaramaz çocuk
(Fr.) enfant terrible
yeteneksiz çocuk
incapable child
yetim çocuk
orphan child
çocuk ...
puerile
çocuk aldırma
criminal operation
çocuk aldırma
abortion Noun, Medicine
çocuk aldırmak
to have an abortion Verb
çocuk arabası
pram Noun
çocuk arabası
baby carriage Noun
çocuk bahçesi
children's playground Construction
çocuk bakıcılığı
babysitting Noun, Child Care
çocuk bakıcısı
childminder Noun, Child Care
çocuk bakıcısı
nanny Noun, Child Care
çocuk bakıcısı
babysitter Noun, Child Care
çocuk bakıcısı
baby-minder Noun, Child Care
çocuk bakıcısı
baby-sitter Noun, Child Care
çocuk bakımevi
crèche
çocuk bakımı
child care Noun, Medicine
çocuk bakımı
care of children
çocuk bakımı
child welfare
çocuk bakmak
to baby-sit Verb
çocuk bezi
nappy Noun, Child Care
çocuk bezi
diapers Noun, Child Care
çocuk bezi
napkin
çocuk bezi
nappies Noun, Child Care
çocuk çalıştırma
child labour
çocuk çalma
stealing of children
çocuk davaları
juvenile cases Noun
çocuk davası
juvenile case Noun
çocuk dergisi
children's magazine
çocuk doğurma
bearing of a child
çocuk doğurmak
to give birth to a child Verb
çocuk doğurmak
to bear a child Verb
çocuk düşürme
abortion Noun, Medicine
çocuk düşürmek
to have a miscarriage Verb
çocuk düşürmek
to procure abortion Verb
çocuk düşürmek
to procure miscarriage Verb
çocuk düşürmek
to miscarry Verb
çocuk gelişimi
pediatric development Noun, Psychology
çocuk gelişimi
child deveopment Noun, Psychology
çocuk gibi
childlike Adjective
çocuk hastalıkları
infantile diseases Noun
çocuk hastanesi
children's hospital
çocuk hizmetçisi
mother's help
çocuk ihmalkârlığı
child neglect
çocuk indirimi
chil allowance
çocuk işi
easy job
çocuk işi
as easy as ruling off a log
çocuk ıslahevi
workhouse
çocuk istihdamı
juvenile employment
çocuk kaçırmak
to kidnap a child Verb
çocuk kitabı
children's book
çocuk kitabı
children's storybook
çocuk koruma
child welfare
çocuk mahkemesi
children's court
çocuk mahkemesi
(US) juvenile court
çocuk masalı
children's tale
çocuk menüsü
children's menu
çocuk odası
kids room Noun, Child Care
çocuk odası
nursery Noun, Child Care
çocuk odası
children's room Noun, Child Care
çocuk öldürme
child destruction
çocuk oyuncağı
as easy as kiss my thumb
çocuk oyuncağı
piece of cake Noun
çocuk oyuncağı
child's play
çocuk oyuncağı
plain sailing Noun
çocuk oyuncağı
duck soup Noun
çocuk oyuncağı
one gallus
çocuk oyuncağı
doddle
çocuk oyunu
child's play
çocuk parkı
kids' park Noun, Child Care
çocuk parkı
kids' playground Noun, Child Care
çocuk parkı
children's park Noun, Child Care
çocuk parkı
children's playground Noun, Child Care
çocuk parkı
playground Noun, Child Care
çocuk partisi
children's party
çocuk pornosu
kiddy porn Noun
çocuk pornosu
child porn Noun
çocuk pornosu
kiddie porn Noun
çocuk pornosu
child pornography Noun
çocuk romanı
juvenile fiction
çocuk saati
children's hour
çocuk sağlığı
children's health
çocuk sayısı
number of children
çocuk televizyonu
kidvid
çocuk yapma
parenting
çocuk yardımı
child relief
çocuk yardımı
dependency allowance
çocuk yazını
juvenile literature
çocuk yetiştirme
puericulture
çocuk yetiştirme
parenting Child Care
çocuk yuvası
day nursery Noun, Child Care
çocuk yuvası
day-care center Noun, Child Care
çocuk yuvası
kindergarten Noun, Child Care
çocuk yuvası
nursery school Noun, Child Care
çocuk zammı
child bounty
çocuk zammı
dependency bonus
çocuk zammı
child allowance
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Büyüyünceye kadar ... insan yavrusu
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.