ücü

Turkish-English Phrases

(balede) ayak ucu dönüşü
pirouette
(burun) ucu yukarıya kalkık
(Fr.) retrousse
(kuşlarda) kanat ucu
pinion
...'in dörtte üçü
three-fourths of ... Noun
ancak ucu ucuna kurtaran satışlar
marginal sales Noun
aşağı inen antenin ucu
down lead
ayak parmağı ucu
tiptoe
ayak ucu
toe
bağlama mil ucu
workarbor
bağlantı ucu
connection end
bağlantı ucu
connecting terminal
bayrak veya sancağın ucu
fly
bir ucu domuztırnaklı kısa demir çubuk
jemmy
bir ucu kıvrık demir çubuk
crowbar
ceket ucu
tail
çivi sökmek için bir ucu çatal biçiminde kıvrık çekiç
claw hammer
demirin ucu
peak
fiş ucu
tip Information Technology
gemi yelkeninin alt ucu
clew
göğüs ucu
mammilla Noun, Anatomy
göğüs ucu
nipple Noun, Anatomy
göğüs ucu
teat Noun, Livestock
göğüs ucu kapatıcı
nipple cover Noun
göğüs ucu kapatıcı
modesty pad Noun
iğne ucu
pinpoint
iki ucu aşağı doğru sarkık kalın bıyık
walrus moustache
iki ucu bir olan
double ended
İki ucu boklu değnek.
(You're) damned if you do and damned if you don't. Sentence, Idioms
kablolu televizyonun anten ucu
head end
kalem ucu
pen point Noun
kalem ucu
pencil tip Noun
kalem ucu
nib Noun
kalem ucu
pen tip Noun
kalem ucu
tip of the pen Noun
kalem ucu
tip of the pencil Noun
kalem ucu
pencil point Noun
kalın bağırsak ucu
rectum
kamçı ucu
lash
kazık ucu
pile tip Noun, Construction
küçük ve ucu hafifçe kalkık burunlu
snub nosed
madeni baston ucu başlığı
ferrule
matkap ucu
drill bit Noun
matkap ucu
drilling bit Noun
meme ucu
teat Noun, Anatomy
meme ucu
nipple Noun, Anatomy
mızrak ucu
spearhead Noun
mum fitilinin yanık ucu
snuff
ok ucu
barb
ok ucu
arrow head Information Technology
parmak ucu
finger tip
renkli grafit kalem ucu
coloured cartridge
seren ucu
yardarm
sınavda ucu ucuna başarılı olmak
to shave through an examination Verb
sinir ucu
nerve ending
ucu açık
open-ended Adjective
ucu bucağı olmayan
unending Adjective
ucu bucağı olmayan
everlasting Adjective
ucu bucağı olmayan
eternal Adjective
ucu bucağı olmayan
endless Adjective
ucu bucağı olmayan
never-ending Adjective
ucu çengelli olta ile balık tutmak
to hook Verb
ucu hafifçe kıvrık kısa kılıç
cutlass
ucu ileriye doğru
endways endwise
ucu ilmikli kement
lasso
ucu kalkık basık burun
pug nose
ucu keskin çelik araç
chisel
ucu ucuna
a near thing
ucu ucuna
just about
ucu ucuna
narrowly Adverb
ucu ucuna
barely Adverb
ucu ucuna
hardly Adverb
ucu ucuna
by a nose
ucu ucuna
marginally Adverb
ucu ucuna hesaplanmış fiyat
nearest price
ucu ucuna hesaplanmış fiyat
nearest fas
ucu ucuna idare eden kazanç
marginal profit
ucu yukarıya doğru kıvrık
upturned
yapışkanlı göğüs ucu bandı
pasty Noun
yolun ucu
at the bottom of the road
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. bk. –ıcı
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

ucu
bk. –ıcı