ünite

English Turkish Phrases

may God unite you again
Allah kavuştursun
unite
birleş(tir)mek. Verb
unite
bağlamak, raptetmek, yapıştırmak. Verb
unite
anlaştırmak, fikir birliği sağlamak, ittifak ettirmek. Verb
unite
(nitelikçe) ortak olmak, ortak özellikler göstermek. Verb
unite
ortak hareket etmek, birlikte iş görmek. Verb
unite
aynı fikirde/kanaatte olmak. Verb
unite
nikâhla(n)mak, evlen(dir)mek. Verb
unite
mezcetmek, nefsinde toplamak. Verb
unite
eski İngiliz altın lirası (1604'te James I tarafından bastırılmıştır.
Jacobus
d.d.). Noun
unite companies
şirketleri birleştirmek Verb
unite one country with another
bir ülkeyi bir diğeriyle birleştirmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. unit
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

araştırma ünitesi
investigative unit
basın medyasında reklam için satılan yer ünitesi
line
bir ülkenin temel para birimi ünitesi
standard money
çocuk yoğun bakım ünitesi
pediatric intensive care unit Noun, Medicine
çocuk yoğun bakım ünitesi
pediatric ICU Noun, Medicine
dolap ünitesi
casework Noun, Construction
konut ünitesi
dwelling unit
mutfak ünitesi
kitchen unit
otel ünitesi
hotel unit
pediatrik yoğun bakım ünitesi
pediatric intensive care unit Noun, Medicine
pediatrik yoğun bakım ünitesi
pediatric ICU Noun, Medicine
planlama ünitesi
planning unit
teleks ünitesi
telex unit
teleprinter ünitesi
teleprinter unit
yaşam destek ünitesi
life-support system Noun, Medical Equipment
yaşam destek ünitesi
life-support machine Noun, Medical Equipment
yaşam destek ünitesi
YANLIŞ: life-support unit Noun, Medical Equipment
yenidoğan ünitesi
neonatal unit Noun, Medicine
yenidoğan yoğun bakım ünitesi
neonatal intensive care unit (NICU) Noun, Medicine
yoğun bakım ünitesi
intensive care unit (ICU) Noun, Medicine
ayrı teknik ünite
separate technical unit Noun, Transport
bağımsız ünite
separate unit
bağımsız ünite
self-contained unit
tek ünite olarak yüklenmek üzere hazırlanmış bir grup mal
unit load
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir bütünü meydana getiren ve kendi ... bölümlerden her biri, birim
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.