Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
ınadequate
Cozy
Terms/Phrases
English Turkish Phrases
be inadequate to a purpose
bir amaç için yaya kalmak
Verb
decide on inadequate grounds
elde yeterli neden olmadan karara varmak
Verb
have inadequate means
yetersiz parası olmak
Verb
inadequate
yetersiz, kifayetsiz, elverişsiz, eksik, noksan, değimsiz, liyakatsiz, yeteneksiz.
inadequate preparation
for an examination: sınava yetersiz olarak hazırlanma.
The food was inadequate for ten people
: Yemek on kişiye yetmedi.
Adjective
inadequate
noksan
Adjective
inadequate consideration
kifayetsiz bedel
inadequate damages
tazminatla telafi edilemeyen zarar
inadequate information
eksik bilgi
Noun
inadequate information
eksik ve yetersiz bilgi
inadequate price
eksik fiyat
inadequate remedy (common law)
yetersiz hukuki çare
inadequate resources
yetersiz kaynak
inadequate salary
düşük maaş
inadequate sentence
yetersiz hüküm
inadequate sentence
yetersiz hüküm kmü
inadequate style
kötü üslup
rebuild inadequate reserves
yetersiz karşılıkları artırmak
Verb
with inadequate means
maddi olanakları yetersiz
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.