şüpheli

Turkish-English Translation

  1. Noun, Law suspect
  2. Noun suspect
  3. loose
  4. uncertain
  5. Adjective suspicious
  6. Adjective dubious
  7. questionable
  8. Adjective precarious
  9. sharp
  10. shady
  11. debatable
  12. Adjective incredulous
  13. indeterminate
  14. unsettled
  15. equivocal
  16. backdoor
  17. queer
  18. disputable
  19. dodgy
  20. suspensive
  21. in question
  22. doubtful
  23. irresolute
  24. vague
  25. suspicious looking
  26. open to doubt
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

şüphelinin polis tarafından çekilmiş fotoğrafı
mugshot Noun, Criminal Law
firari şüpheli
fugitive suspect Noun, Law
olağan şüpheli
usual suspect Noun
şüpheli alacak
doubtful debt
şüpheli alacak
doubtful claim
şüpheli alacak
bad debt Noun
şüpheli alacak (tahsili mümkün görülmeyen alacaklar
bad debts Noun
şüpheli alacaklar
bad debts Noun
şüpheli alacaklar
doubtful accounts Noun
şüpheli alacaklar
doubtful debts Noun
şüpheli alacaklar
doubtful debts , notes and accounts Noun
şüpheli alacaklar
doubtful assets Noun
şüpheli alacaklar (ödenmeme ihtimali yüksek olan alacaklar
doubtful debts Noun
şüpheli alacaklar gideri
bad debts expense
şüpheli alacaklar için vergi muafiyeti tanınan meblağ
recovery exclusion
şüpheli alacaklar karşılığı
reserve for bad debts
şüpheli alacaklar karşılığı
bad debts reserve
şüpheli alacaklar karşılığı
provision for doubtful accounts
şüpheli alacaklar karşılığı
(Br) doubtful debts reserve
şüpheli alacaklar karşılığı
allowances for bad debts
şüpheli alacaklar karşılığı
doubtful-debt provisions
şüpheli alacaklar karşılığı
(US) reserve for bad debts
şüpheli alacaklar karşılığı
doubtful debt reserve
şüpheli alacaklar karşılığı
doubtful debts provision
şüpheli alacaklar karşılığı
allowance for uncollectibles
şüpheli alacaklar karşılığı
allowance for bad debts
şüpheli alacaklar karşılığı hesabı
allowance for doubtful accounts
şüpheli alacaklar sigortası
bad-debts insurance Noun
şüpheli alacaklar zararı
bad-debt losses
şüpheli alacakları silmek
write off bad debts
şüpheli alacakların iptali
bed debt write-offs
şüpheli alacakların maliyeti
bad debt expense
şüpheli alacakların tahsili
bad debt recovery
şüpheli alacaklılar sigortası
bad-debts insurance Noun
şüpheli bir şekilde
suspiciously Adverb
şüpheli bir vakayı sonuçlandırmak
to settle a doubtful case Verb
şüpheli borçları silmek
to credit bad debts Verb
şüpheli borçlu
dubious debtor
şüpheli cisim
suspicious object Noun
şüpheli durumda kalma
suspense
şüpheli eylem bildirimi
suspicious action report Noun, Banking
şüpheli fotoğrafı
mugshot Noun, Criminal Law
şüpheli geçiş
suspicious entry Noun
şüpheli hesaplar
doubtful accounts Noun
şüpheli işlem
suspicious transaction Noun, Banking
şüpheli işlem bildirimi
suspicious transaction reporting, suspicious transaction report Noun, Banking
şüpheli işlem bildirimi
suspicious transaction report Noun, Banking
şüpheli işlem bildirimi
suspicious activity report (SAR) Noun, Banking
şüpheli işler çevirmek
to play politics Verb
şüpheli işlerle uğraşan kimse
wheeler- dealer
şüpheli kişiler
shady individuals Noun
şüpheli kişilerin tutuklanması
pick up of suspects
şüpheli listesine adını yazmak
to book Verb
şüpheli malî işlemler
suspicious financial transactions Noun
şüpheli muamele
queer transaction
şüpheli muameleler
equivocal transactions Noun
şüpheli mülkiyet
doubtful title
şüpheli risk
bad risk
şüpheli safha
uncertainty phase Noun
şüpheli sahiplik
doubtful title
şüpheli senetler
bad paper
şüpheli senetler
doubtful notes Noun
şüpheli suçluların tutuklanması için emir çıkarmak
to warrant the arrest of the suspected criminal Verb
şüpheli tehditler
vague threats Noun
Şüpheli Ticari Alacaklar
Doubtful Trade Receivables Noun, Accounting
Şüpheli Ticari Alacaklar Karşılığı (-)
Provision for Doubtful Trade Receivables (-) Accounting
şüpheli vasıtalara başvurarak
by indirection
şüpheli veya saptanması güç kıymetler
nominal assets Noun
...'i şüpheli hale getirmek
to cast doubt on ... Verb
gelir vergisinden düşülen şüpheli alacaklar
bad debts deduction Noun
ödeneceği şüpheli olan senet
doubtful bill
tahsil edilmiş şüpheli alacaklar
bad debts collected Noun
tahsili şüpheli olan alacak
bad debt
tahsili şüpheli senet
doubtful bill
tahsili şüpheli ücret, komisyon, diğer alacaklar
doubtful fees commission and other receivables Noun
vukuu şüpheli bir hadiseye bağlı bulunmayan akit
certain contract
vukuu şüpheli bir olaya bağlı talep veya alacak hakkı
contingent claim
Denizlerde ve Yurt Yüzeyinde Görülen Patlayıcı Madde ve Şüpheli Cisimlere Uygulanacak Esaslara İlişkin Kanun
Law Concerning the Principles Applicable to Explosives and Suspicious Objects Detected on Sea and Land Proper Name, Law
Diğer Şüpheli Alacaklar
Other Doubtful Receivables Noun, Accounting
Diğer Şüpheli Alacaklar Karşılığı (-)
Provision for Other Doubtful Receivables (-) Accounting
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Şüphe uyandıran, kuşku veren
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.