şeker, akide şekeri, çikolata, bonbon, karamela.
Noun
şerbetle/şurupla kaynatmak/pişirmek.
Noun
(meyve vb.'ni) koyu şurup içinde saydamlaşıncaya kadar pişirmek.
Noun
(şeker veya şurubu) ağdalaştırmak, kaynatarak kristalleştirmek.
Noun
şekerleme yapmak, şekerle kapla(n)mak, şekerleme haline getirmek/gelmek.
Noun
tatlılaştırmak, lezzet/tat vermek.
Noun
kristalleş(tir)mek, billûrlaş(tır)mak.
Noun
arpa şekeri: arpa özü, şeker, potasyum bitartrat, limon veya portakal suyu ile yapılmış bir şekerleme.
elma şekeri
Noun, Food-Kitchen
elma şekeri kırmızısı
Adjective
pamuk helva
Noun, Food-Kitchen
pamuk şeker
Noun, Food-Kitchen
akide şekerine benzer bir şekerin yapıldığı gençler toplantısı.
akide şekerine benzer bir şekerin yapıldığı gençler toplantısı.
şekerci
Noun, Food-Kitchen
genç gönüllü hastabakıcı yardımcısı.
şeker termometresi
Noun, Food-Kitchen
pamuk helva
Noun, Food-Kitchen
pamuk şeker
Noun, Food-Kitchen
koyu elma şekeri kırmızısı
Adjective
şekerleme: akide şekeri gibi sert şeker.
Noun