a record

English Turkish Phrases

keep a record of one's expenses
masraflarının kaydını tutmak Verb
keep a record of one's expenses
masrafların kaydını tutmak Verb
beat a record
rekor kırmak Verb
break a record
rekor kırmak Verb
break a record
rekora imza atmak Verb
cut a record
plağı kırmak Verb
cut a record
rekor kırmak Verb
draw up a record
tutanak tutmak Verb
have a record
sabıkası olmak Verb
keep a record
kaydını tutmak.
Keep a record of your spendings.
person who has broken a record
rekortmen
set a record
rekor kırmak Verb
smash a record
rekor kırmak Verb
stand on a record
tutanakta kaydı bulunmak Verb
surpass a record
rekor kırmak Verb
take a record
not almak Verb
cancel a record in the real-estate register
(US) tapu sicilindeki bir kaydı silmek Verb
enter in a record book
kayıtlamak Verb
entering something in a record book
kayıt ydı
keep a record of sth
bir şeyi not etmek Verb
prepare a file card or a record form
fiş açmak Verb
recorded in a record book
kayıtlı
to cancel a record in the real-estate register
tapu sicilindeki bir kaydı silmek Verb
to cancel a record in the real-estate register
tapu sicil inde bir kaydı silmek Verb
attest a copy of record
suretini tasdik etmek Verb
attest a copy of record
bir sureti tasdik etmek Verb
be a matter of record
mahkeme kayıtlarına geçirilmiş olan ve ancak o zabıtlarla ispatı caiz olan adli hadise veya muamele olmak Verb
certifying that someone has a clean record
tezkiye
enter a deposition on the record
bir ifadeyi kayda geçirtmek Verb
have a bad health record
sık sık hastalanmak Verb
have a bad record
kötü şöhreti olmak Verb
have a clean record
temiz sicili olmak Verb
have a clean record
sabıka kaydı olmamak Verb, Law
have a criminal record
sabıka kaydı olmak Verb, Law
have a good record
iyi sicili olmak Verb
have a long track record
uzun yıllar deneyimi olmak Verb
have a police record
sabıkası olmak Verb
have a police record
poliste kaydı olmak Verb
have a police record
zabıta kaydı olmak Verb
It is a matter of record
(belgelerle) sabittir, gerçektir.
It is a matter of record that nobody has ever failed this examination.
make a matter of public record
bir konuyu kamuoyuna tanıtmak Verb
person who has a clean criminal record
sabıkasız
person with a criminal record
sabıkalı kişi Noun, Law
place a document on record
bir belgeyi dosyasına koymak Verb
put a resolution record
bir kararı gündem konusu yapmak Verb
record a deed
(US) bir senedi tapu siciline kaydetmek Verb
record a lease
kira sözleşmesini tescil ettirmek Verb
record a mortgage
(US) bir ipoteği kaydetmek Verb
record a mortgage
(US) bir ipoteği tescil etmek Verb
record a payment on the reverse side of a letter of credit
akreditifin arkasına ödenmiş olduğunu kaydetmek Verb
record a speech
bir konuşmayı banda kaydetmek Verb
record a television program (me) off the air
televizyondan bir yayını programa çekmek Verb
record of a trial
duruşma tutanağı
record the proceedings of a court
bir mahkemenin tutanaklarını tutmak Verb
sb who has a black work on his employment record
sicili bozuk
sb who has a criminal record
sicilli
take record of a speech
bir konuşma sırasında not tutmak Verb
to record a deed
bir senedi tapu siciline kaydetmek Verb
to record a mortgage
bir ipoteği kaydetmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database