acı acı

angle Noun

aspect Noun

point of view Noun

perspective Noun

outlook Noun

view Noun

respect Noun

acı baharat salçası ile yemek pişirmek

corner Noun

bitter irony

irony

angular advance

bitter almond

to curry Verb

hot pepper Noun, Food-Kitchen

cayenne pepper Noun, Food-Kitchen

chilli Noun, Food-Kitchen

chili pepper Noun, Food-Kitchen

acı çekiyormuş izlenimi uyandırmak

chile pepper Noun, Food-Kitchen

acı bir darbe yemek

to get it in the neck Verb

acı bir ifade

a sad expression

acı bir kaza

an unfortunate accident

a sad event

to bitter Verb

angular displacement

sufferer

to produce a painful expression Verb

affliction

to sustain Verb

to suffer Verb

(to) suffer Verb

to torture Verb

merciful

angular lead

angular minute Noun

painful Adjective

acı duygular uyandırmak

to embitter Verb

odynophobia

to feel pain Verb

to be in pain Verb

(fig) to be greatly distressed about sth Verb

acı duymama

analgesia

acı eleştiri

a sharp criticism

acı eleştirilerle incitmek

to scorch Verb

grim truth

the grim truth

bitter truth

grim reality

hard facts Noun

cold facts Noun

salt lake

gone through suffering

wry smile

grave news

painful memory

bitter medicine

bitter pill Noun

acı ilaç içmek zorunda kalmak

to eat crow Verb

acı kahve

coffee without sugar

acı konuşmak

to tell the painful truth unsparingly Verb

acı konuşmak

to speak in an offensive manner Verb

acı kuvvet

deadly force

poisonous lettuce Noun, Plant Species

opium lettuce Noun, Plant Species

wild lettuce Noun, Plant Species

tall lettuce Noun, Plant Species

rakutu-karyumu-so Noun, Plant Species

great lettuce Noun, Plant Species

Lactuca virosa Noun, Plant Species

bitter lettuce Noun, Plant Species

angular gauge

angular gage

angular measure

bisector

keen competition

lurid colour

acı şekilde idrak etmek

to come home Verb

acı şikâyet

bitter complaint

acı soğuk

biting cold

acı son

bitter end

acı sona çok yakın olmak

to circle the drain Verb, Idioms

acı söz veya eleştiri

scorcher

bitter words Noun

sharp words Noun

words with a sting (in them Noun

acı ve eziyete sabırla katlanmak

acrimonious words Noun

acı sözler söyleme

salt speech

acı tat

piquant flavour

acı tatlı

bitter and sweet

acı tecrübe ile öğrenmek

to learn it the hard way Verb

açı uzaklığı

angular distance

to take up one's cross Verb

acı ve ince ses

squawk

acı ve keskin konuşma

trenchant speech

acı ve tiz sesle bağırmak

to shrill Verb

painful

grievous Adjective

smart

sticky

wormwood

painfully Adverb

to gnaw Verb

to scourge Verb

to distress Verb

to dish it out Verb

to angle Verb

angular radius

cranberry Noun, Plant Species

ağzı acı olmak

to have a bitter taste in the mouth Verb

ani acı

like a scalled cat

benden kuşkulanılması acı geldi

it was painful for me to be suspected

birine acı çektirmek

to stick it to someone Verb

birine çok acı vermek

to cut someone to the heart Verb

birlikte acı çeken kişi

fellow sufferer

adjacent angle

to martyr Verb

right angle

true friend tells the painful truth unsparingly Noun

ekonomik açı

economic angle

fildişi kule (yaşamın acı gerçeklerinden kendini soyutlama

ivory tower

fiziksel acı

physical pain Noun

güneş yanığından acı çeken

sunburnt sunburned

hayatın acı ve tatlı tarafları

sweet and sours of life Noun

hayatın tatlı tarafları yanında acı taraflarına da katlanmak

to take the rough with the smooth Verb

hayvanları acı çekmeden öldürme aleti

humane killer

katı açı

solid angle

kırmızı acı biber

red chili pepper Noun, Food-Kitchen

mental anguish

emotional pain Noun

unseen ground

dead angle

tadı hem acı hem de tatlı olan

bitter sweet

üzerine dokununca acı veren nokta

sore point

vücuduna acı vermek

to afflict Verb

Turkish-English phrases from Zargan's own database

acı

Tadı ağızda yakıcı bir etki bırakan, ... duygulardan tatlının karşıtı olan