Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
aged
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
yaşlı, yaşlanmış, ihtiyar.
an aged man
: yaşlı bir adam.
yaşlılık+, ihtiyarlık+, yaşlılıktan ilerigelen.
aged wrinkles
: ihtiyarlık çizgileri.
yaşında.
a man aged 40 years
: 40 yaşında bir adam.
eski, eskitilmiş, yaşlandırılmış.
aged whiskey.
yaşlılar, ihtiyarlar.
Medical care for the aged is one aspect of social security
: Yaşlılara sağlık
yardımı toplumsal güvenliğin bir cephesidir.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
(wine) aged
dinlendirilmiş
asylum for the aged
huzurevi
buy a place for the aged
yaşlılar evi satın almak
Verb
even aged
aynı yaşta
home for the aged
yaşlılar evi
home for the aged
yaşlılar yurdu
medical care for the aged
yaşlılar için tıbbi bakım
middle aged
orta yaşlı
relief for the aged
yaşlılar için yardım
the aged
yaşlılar
aged fail
borsada
aged fail
genellikle 14 gün olan kredi süresinden sonraki 30 gün tasfiye edilmemiş iki simsar ya da menkul kıymet
satıcısı arasındaki sözleşme
died of cancer aged seventy three
yetmiş üç yaşında kanserden öldü
my son is aged ten years
oğlum on yaşında
she had aged beyond her years
yaşından fazla göstermek iyordu
the aged and infirm
yaşlılar ve sakatlar
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.