aliskanlik

Turkish-English Phrases

(hastalık , alışkanlık , ön yargı) kökleşmiş
inveterate
alışkanlık
habit
alışkanlık
second nature
alışkanlık
groove
alışkanlık
habituation
alışkanlık
practice
alışkanlık
consuetude
alışkanlık
custom
alışkanlık
way
alışkanlık
addiction Noun
alışkanlık
accustomedness
alışkanlık
addictedness
alışkanlık
habitualness
alışkanlık
habitude
alışkanlık
use
alışkanlık
wont
alışkanlık edinme
habit formation
alışkanlık edinmek
to pick up a habit Verb
alışkanlık edinmek
to fall into a habit Verb
alışkanlık edinmek
to take to Verb
alışkanlık gereği
force of habit
alışkanlık meselesi
matter of habit
alışkanlık meselesi
matter of knack
alışkanlık sonucu
habitually Adverb
alışkanlık yapan ilaçlar
habit- forming drugs Noun
alışkanlık yapan ilaçlar
habit-forming drugs Noun
alışkanlık yüzünden
from habit
bir alışkanlık edinmek
to acquire a habit Verb
bir şeyi alışkanlık edinmek
to make a practice of it Verb
bir şeyi alışkanlık haline getirmek
to make a routine of Verb
bir şeyi alışkanlık haline getirmek
to make a habit of it Verb
eleştiriyi alışkanlık haline getirmiş olan
knocker
eroin gibi alışkanlık yaratan madde
hard drug
kötü alışkanlık
bad habit Noun
kurtulunmaz alışkanlık
fast habit
mevcut bulunmamayı alışkanlık haline getirmiş kişi
habitual absentee
satın almayı alışkanlık edinmek
to acquire a habit of buying Verb
suç işlemeyi alışkanlık haline getirmiş kişi
habitual persistent offender
tuhaf alışkanlık
quirkiness Noun
tutucu alışkanlık
conservative practice
Turkish-English phrases from Zargan's own database

alışkanlık
Alışmış olma ... âdet, îtiyat