alkollü

Turkish-English Translation

  1. Adjective under the influence
  2. Adjective under the influence of alcohol
  3. drunk
  4. alcoholic
  5. spirituous
  6. containing alcohol
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Alkollü içeceklerin damıtılması, arıtılması ve harmanlanması (NACE kodu: 11.01)
Distilling, rectifying and blending of spirits (NACE code: C11.0.1) Noun, Trades-Professions
alkollü araç kullanma
drunken-driving Noun, Transport
alkollü araç kullanma
drink-driving Noun, Transport
alkollü araç kullanma
drinking and driving
alkollü araç kullanma
drunk-driving Noun, Transport
alkollü araç kullanma
driving under the influence of alcohol Noun, Law
alkollü cila
french polish
alkollü içki
drink Noun, Food-Kitchen
alkollü içki
alcoholic drink Noun, Food-Kitchen
alkollü içki
booze Noun, Food-Kitchen
alkollü içki
spirits Noun, Food-Kitchen
alkollü içki
liquor Noun, Food-Kitchen
alkollü içki
alcoholic beverage Noun, Food-Kitchen
alkollü içki (viski , cin , rakı) üretimi tekeli
spirits monopoly
alkollü içki (viski , cin , votka , rakı) üretimi tekeli
spirits monopoly
alkollü içki aleyhtarları birliği
saloon anti-league
alkollü içki etkisinde
under the influence of liquor
alkollü içki fabrikası
distillery Noun
alkollü içki içme
booze
alkollü içki içmek
to drink Verb
alkollü içki içmemeye ait
teetotal
alkollü içki içmeyen kişi
non drinker
alkollü içki içmiyor
on the (water) wagon
alkollü içki kaçakçılığı
sumuggling of intoxicating liquor
alkollü içki kaçakçılığı
smuggling of intoxicating liquor
alkollü içki satma izni
excise licence
alkollü içki satma izni olan yer
licenced licensed premises
alkollü içki satma lisansı
high licence license
alkollü içki satma ruhsatı
publicant's license Noun
alkollü içki satma ruhsatı
justice's licence license
alkollü içki satma ruhsatı
liquor licence license
alkollü içki satma ruhsatı alan kulüp
registered club
alkollü içki satma ruhsatı olan lokal
licenced licensed saloon
alkollü içki satma ruhsatı olan otel sahibi
licenced licensed victualler
alkollü içki satma ruhsatı olmak
to be licenced licensed to sell drinks Verb
alkollü içki satma ruhsatı verme bürosu
licencing licensing authority Noun
alkollü içki satma ruhsatı verme kanunu
licencing licensing law
alkollü içki satma ruhsatı vermek
to license liquor selling Verb
alkollü içki satma ruhsatı vermek
to license liquour selling Verb
alkollü içki satma saatleri
licencing licensing hours Noun
alkollü içki satmayan restoran
coffee tavern
alkollü içki ticareti
the trade
alkollü içki vergisi
(US) liquor excise
alkollü içki vergisi
liquor excise
alkollü içki vergisi
tax on alcohol
alkollü içki vergisi
(US) tax on alcoholic beverages
alkollü içki vergisi kanunu
excise law
alkollü içkiden alınan vergi
excise on liquor
alkollü içkiden alınan vergi
excise on liqour
alkollü içkiler
alcoholic drinks Noun
alkollü içkiler
liquors Noun
alkollü içkiler
spiritous liquors Noun
alkollü içkiler
spirituous liquours Noun
alkollü içkiler
intoxicating liquors Noun
alkollü içkiler
spirits Noun
alkollü içkiler tekeli
spirit monopoly
alkollü içkiler tekeli
spirits monopoly
alkollü içkiler vergisi
alcoholic beverage tax
alkollü içkiler vergisi
(US) alcoholic beverage tax
alkollü içkilerden
abstinence
alkollü içkilerden alınan vergi
duties on a spirits
alkollü sürücü
drink-driver Noun, Transport
(özellikle alkollü içki) içmek
to imbibe Verb
(özellikle) alkollü içki yapımcısı
distiller
aşırı alkollü sürücü
drink- driver
ateş suyu (derecesi yüksek alkollü içki
fire- water
bir duble alkollü içki
noggin
bir yudumda içilen sert alkollü içki
slug
birine alkollü içki satması için izin vermek
to someone to sell drinks Verb
birine alkollü içki satması için izin zni vermek
to license someone to sell drinks Verb
bu tür posadan yapılan alkollü bir içki
marc
cadde üzerinde alkollü içki satma ruhsatı
off licence license-
cadde üzerinde alkollü içki satma ruhsatı
(Br) off licence
düşük kaliteli alkollü içki
hooch
hiç alkollü içki içmeme
nephalism
içeceğe katılan alkollü içki
stick
içine buz ve nane karıştırılarak yapılan alkollü içki
julep
iyi yiyecek ve alkollü içkilerden zevk alan kişi
epicure
kaçak alkollü içki
poteen
kanuna aykırı olarak alkollü içki satan yer işleten kimse
jointist
kendi kuruluşunda alkollü içki satma ruhsatı
on licence license-
kendi kuruluşunda alkollü içki satma ruhsatı
(Br) on licence
kötü kaliteli alkollü içki
rot- gut
mayalandırılmış bal ve su ile yapılan alkollü içki
mead
Meksika'ya özgü alkollü bir içki
tequila
şarap ya da alkollü içki sürahisi
decanter
şeker ve sütten yapılan alkollü bir içki
egg flip eggnog
sert alkollü elma şarabı
scrumpy
sert alkollü içki
gut- rot
sert alkollü içki
fire water
sert alkollü içkiler
hard drinks Noun
tatlandırılmış alkollü içki
sling
tortulardan ya da posalardan şarap ya da alkollü içki çekme
racking
ucuz alkollü içki
jungle- juice
ucuz alkollü içki içen serseri
wino
ucuz ve sert alkollü içki
rot gut
üzerinden vergi alınan alkollü içkiler
excisable liquors Noun
yatma zamanı içilen alkollü ya da sıcak içki
night cap
yüksek alkollü İspanyol şarabı
sherry
Tütün, Tütün Ürünleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK)
Tobacco, Tobacco Products and Alcoholic Beverages Market Regulatory Authori Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. İçinde alkol bulunan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.