(örneğin davalı bana ya sopayla vurmuştur ya da tekme atmıştır , beyanını içeren) biçimsel bakımdan sakat beyan
birden çok olanaklardan söz ettiği için
iddianamede sayılan suçlamalardan birinin alternatif olarak kaleme alınma durumu
seçme bağlacı: bir arada bulunamayacak iki nesneyi birleştiren bağlaç:
or veya
neither … nor gibi.
türlü ifa biçimlerinden birini tercih hakkı tanıyan akit
seçimlik borç yükleyen akit
alternatif maliyet
Noun, Competition Law
dalgalı akım
Noun, Physics
alternatif akım
Noun, Physics
alternatif ihtilaf çözüm yolları
Noun, Law
uyuşmazlıkların alternatif çözüm yöntemleri
Noun, Law
seçimlik borç veya yükümlülük yükleyen karar
Noun, Law
alternatif tıp
Noun, Medicine
bir borsa simsarına seçenek tanıyan talimat
alternatif (seçimli) teklif
mevcut bir kanun yoluna ek olarak ihdas edilen yeni bir kanun yolu
alternatif havale sistemi
Noun, Banking
geleneksel ilkelerden yola çıkarak öğrenim yerine uygulamaya dayanan öğrenim yöntemi
bir mahkûma iki ya da daha çok seçenek arasından kendi cezasını kendisinin seçmesini öngören hüküm
tercih hakkı veren mahkeme hükmü
vasiyet edenin öngördüğü olayın yer alması halinde kendisinin son vasiyeti olarak kabul edilecek iki ayrı vasiyetten biri
bir kimseye belirli bir biçimde davranmasını
ya da belirli bir şeyi yapmasını
yoksa neden göstermesini öngören müzekkere
kabul etmekten başka çaresi yoktu
alternatif kredi kaynakları açmak
Verb