amac

Turkish-English Phrases

akdin amaç ve konusuna aykırı olan saçma ve anlamsız koşul
repugnant condition
amaç
aim
amaç
intention Noun
amaç
object
amaç
intent
amaç
terminus
amaç
end
amaç
use
amaç
goal
amaç
meaning
amaç
animus Noun
amaç
view
amaç
cause
amaç
objective
amaç
purpose
amaç
design
amaç
target
amaç
point
amaç
thing
amaç
big idea
amaç
destination
amaç
dream
amaç
effect
amaç
idea
amaç
ideal
amaç
mark
amaç
motive
amaç
goal Noun
amaç belirlemek
to set a goal Verb
amaç bilgisayar
object computer
amaç bir şeyi bir amaça yöneltmek
to attribution of something to a purpose Verb
amaç dışı kullanım
misuse Noun
amaç edinmek
to take as a goal Verb
amaç görünüm
object configuration
amaç gütmek
to aim Verb
amaç gütmek
to have an objective Verb
amaç ile aracı birbirine karıştırmak
to confound means with ends Verb
amaç program
object code Information Technology
amaç ve kapsam
purpose and scope Noun
amaç ve kapsamı içinde
intra vires
amaç ve saik
purpose and motivation Noun
amaç ya da hedef
bourn
amaç ya da hedef
bothy
amaç, gaye
objective
ana amaç
chief object
asıl amaç
ultimate purpose Noun
asıl amaç
name of the game
aynı amaç veya sonuca yönelen
parallel
başlıbaşına amaç oluşturma
end in itself
başlıca amaç
key objective
belirli amaç
specific aim
belirli bir amaç
specific purpose
belirli bir amaç için kullanılan bir sabit sermaye çeşidi
specific capital
belirli bir amaç için kurulmuş bir topluluk
gesellschaft (Alm.)
belirli bir amaç için verilmeyen kredi
no-purpose loan
belli bir amaç güden
tendentious
belli bir amaç güderek
purposefully Adverb
belli bir amaç için
for a specified purpose
belli bir amaç için ayrılmış yedek akçe
appropriated surplus
belli bir amaç için tayin olunan vasi
curator ad hoc
belli bir amaç için verilen kredi
tied loan
belli bir amaç için verilmeyen kredi
no-purpose loan
belli bir amaç için verilmeyen kredi
untied loan
bir amaç çerçevesinde birleşen parti
bloc
bir amaç için ayrılmış mal varlığı
earmarked asset
bir amaç için bir kenara para koymak
to set apart funds for a purpose Verb
bir amaç için fon ayırmak
to earmark funds for a purpose Verb
bir amaç için para toplama
fund raising
bir amaç için para toplayan kimse
fund- raiser
bir amaç için yaya kalmak
to be inadequate to a purpose Verb
bir amaç uğruna baskı kullanma
turn of the screw
bir amaç uğruna çalışmaya
activist
bir amaç uğrunda çalışmak
to pursue a goal Verb
bir şeyi amaç edinmek
to aim at sth Verb
bir şeyi iyi bir amaç için kullanmak
to put something to a good course Verb
bir ya da birkaç amaç için kullanılan sermaye malı
specialized capital good
birden çok amaç için kullanılabilecek sermaye malları
free capital goods Noun
birini bir amaç uğruna kazanmak
to gain someone over for a cause Verb
birini bir amaç uğruna kazanmak
to gain someone over a cause Verb
birini iyi bir amaç için kazanmak
to enlist someone for a good cause Verb
ek amaç
additional purpose
esas amaç
principal a
esas amaç
essential objective
esas amaç
principal object
esas amaç
major objective
gayrımeşru amaç
illegitimate purpose Noun, Law
hasımdan intikam almayı amaç güden politika
(Fr.) revanchisme
hayattaki amaç
object in life
her türlü siyasi amaç
all manner of political goals
hükümetçe öğrenci bursu gibi belirli amaç için verilen para
grant
ikincil amaç
secondary object
ilaçların amaç dışı kullanılması
pharmaceutical diversion Noun, Medicine
ilk amaç
primary aim
iyi bir amaç uğruna çalışma onuru
glory in working for a good cause
meşru amaç
legitimate purpose Noun
nihai amaç
ultimate purpose Noun
ortak amaç
common purpose
ortak amaç edinmek
to make common cause Verb
ortak amaç edinmek
to make cap cause with sb Verb
özel bir amaç için yapılmış
tailored for a special purpose
politik amaç
political goal
sözde amaç
ostensible purpose
tam bu amaç için gelmek
to come for this express purpose Verb
ticari amaç
commercial purpose
ticari amaç güden
for-profit Adjective, Management
ulaşılabilecek en yüksek amaç
top notch
ulvi amaç
divine purpose Noun
uzak amaç
distant goal
yüce amaç
divine purpose Noun
yüksek amaç edinmek
to hitch one's waggon to a star Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Nişan alınan ... tahtası, hedef
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

amaç
Ulaşılmak istenilen, ... maksat, hedef
amaç
Fiilden isim yapma eki