appeasement

English-Turkish Translation

  1. Noun yatıştırma, sakinleştirme, teskin etme, bastırma, giderme, susturma, (tehlikeyi önlemek için) zora ve
    kuvvete baş eğme/boyun eğme.
    appeasement of fascism proved futile: Faşizme boyun eğmekle tehlikenin önlenemeyeceği anlaşıldı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

policy of appeasement
uyutma politikası Noun
appeasement group
yatıştırıcılık taraftarları Noun
appeasement policy
(daha ağır taleplere ve daha büyük imtiyazlara yol açan , saldırganların taleplerine boyun eğme politikası Noun
appeasement policy
başka bir ülkenin işlerine karışanlara karşı kullanılan yerme sözü
appeasement policy
barışçı politika
English-Turkish phrases from Zargan's own database