appreciate ...

  1. Verb ...'in kadrini bilmek
takdir etmek, beğenmek, değerini/kadrini/kıymetini bilmek/anlamak.
His great ability was fully appreciated
by his friends: Yüksek kabiliyeti dostlarınca çok takdir edilirdi.
Transitive Verb
farketmek, sezmek, farkında/haberdar olmak, temyiz/tefrik etmek.
to appreciate the dangers of the
situation: durumun tehlikesini sezmek.
Transitive Verb
takdir ve şükranla karşılamak.
I fully appreciate all you have done: Bütün yaptıklarını takdir ve şükranla karşılarım. Transitive Verb
değerlen(dir)mek, pahalılaş(tır)mak, fiyatı(nı)/kıymeti(ni) yüksel(t)mek.
This land will appreciate
as soon as good roads are built: Güzel yollar yapılır yapılmaz bu arazinin kıymeti yükselir.
Houses in this area have all appreciated (in value) since the new road was built.
Transitive Verb