as in

  1. … deki gibi.
    The beautiful scene is still before my eyes, as in a painting: Güzel manzara, bir
    tablo(daki) gibi hâlâ gözümün önündedir.
geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Adverb
yoluyla yordamıyla
nasıl münasebet alırsa
geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Adverb
… için (halinde) olduğu gibi.
ekli fatura da gösterildiği gibi
ekli faturada gösterildiği gibi
elimden geldiği kadar, bütün gücümle/kuvvetimle.
navlun çarter partide olduğu gibi
tıpkı ...'de olduğu gibi Adverb
aynen ...'de olduğu gibi Adverb
aynen ...'de olduğu gibi Adverb
tıpkı ...'de olduğu gibi Adverb
renk vermemek Verb
veli sıfatıyla hareket etmek Verb
acenteye müvekkiline izafeten dava açılması Noun, Law
Madde ...'de öngörüldüğü gibi Adverb, Law
...'de olduğu gibi
sözleşmede öngörüldüğü gibi
üzücü bir durumda olmak Verb
berbat bir durumda olmak Verb
bütün ya da parça parça satılmak Verb
tanık olarak yemin etmek Verb
tanık olarak yemin etmek Verb
kanun önünde kendi başına bir insan gibi muamele görmek Verb
... olarak tarihe geçmek Verb
… bakımından, cihet(iy)le, …'e bakılırsa, … itibarıyla/hasebiyle.
He was German in so far as he was
born in Germany, but he became an American citizen in 1946.
hâkim sıfatıyla
bir doktor sıfat ıyla
… derece(sin)de, … kadar, ne kadar … ise o kadar …
In so far as we can believe these facts we will
use them.
(In) so far as I know: Bildiğim kadar.
… bakımından, cihet(iy)le, …'e bakılırsa, … itibarıyla/hasebiyle.
He was German in so far as he was
born in Germany, but he became an American citizen in 1946.
sıfatı ile
ticari teamüle göre ambalajlı
güvence olarak bir meblağ ödemek Verb
depozito olarak bir meblağ yatırmak Verb
sözleşmede öngörülen yer
delil olarak sunmak Verb
bir başkasına göre düşük kalitede
vekâleten birinin yerine geçmek Verb
(US) ilkokul öğretmenliği yapmak Verb
Amasyanın bardağı, biri olmazsa bir daha. Adjective
sözleşmede öngörülen vade
hiç istenilmeyen
Roma'da isen Romalı gibi davran. Sentence, Idioms
Bulunduğun yerin adetlerine uy. Sentence, Idioms
... olacak şekilde Adverb