ax-

  1. Prefix “eksen, eksenel”.
    ör.: axial.
ax
balta. Noun
ax
balta ile kesmek. Noun
ax
budamak, şekil vermek. Noun
ax
baltalamak, kıs(ıtla)mak, azaltmak, tahdit etmek, tensikata tâbi tutmak, engellemek, mani olmak.
Congress
axed the budget: Kongre bütçeyi sınırladı/kısıtladı.
to ax = axe a number of employees: bir miktar memuru tensikata tâbi tutmak.
Don't ax = axe the guy's chances just because you're in a huff: Sırf dargınsın diye adamcağızın şansına mani olma.
Noun
kamu masraflarında kısıntı yapmak Verb
tensikat yapma
bazı memurları işten çıkarma
masraf kısma
cutlass Noun
cutlass Noun
(a) (işten/görevden) atılmak, kovulmak, sepetlenmek, (b) (okuldan) kovulmak, tardedilmek, (c) (âşık,
arkadaş vb. tarafından) reddedilmek.
(US) işten çıkarılmak Verb
(işten) atmak, kovmak, sepetlemek, (aşkta) reddetmek, sepetlemek, kapı dışarı etmek.
Last night she
gave him the ax = axe: Dün gece onu sepetledi.
(taş devrine mahsus) el baltası, taştan yapılmış balta. Noun
nacak, dahra. Noun
(bir işten) çıkarı olmak, menfaat gözetmek.
His interest in our venture cannot be sincere, because
I know he has an ax = axe to grind: Giriştiğimiz tehlikeli işe karşı ilgisi samimî olamaz; çünkü bir çıkarı olduğunu biliyorum.
özel çıkar peşinde olmak Verb