(US) bagajını emaneten teslim etmek
Verb
bagajını teslim etmek
Verb
bagajıni teslim etmek
Verb
bagajını teslim almak
Verb
(Br) valize etiket takmak
Verb
valize etiket takmak
Verb
yolcu beraberindeki valiz
(a) pılı pırtı.
pack up bag and baggage: pılıyı pırtıyı toplamak.
They threw her out of house bag and baggage. (b) toptan, tamamen, tümüyle, topu birden.
The equipment had disappeared, bag and baggage, without a trace: Cihazların topu birden bir iz bırakmadan yok oluverdi.
yolcunun yanına aldığı bagaj
bagajını teslim etmek
Verb
yollanmak üzere teslim alınan bagaj
valizlerin yolculuktan önce ilgililere teslimi
bagajı açıp tetkik etmek
Verb
(gümrük memuru) bagajı açıp tetkik etmek
Verb
müsaade edilen ağırlıktan daha ağır gelen bagaj
pılı pırtısını toplamak
Verb
bagaja göz kulak olmak
Verb
bagajın icabına bakmak
Verb
(US) bagaj göndermek
Verb
(US) kontrol edilmemiş bagaj
bagaj konveyörü
Noun, Transport
bagaj alım konveyörü
Noun, Transport
bagaj alımı
Aviation Industry
bagajların teslim edildiği peyke
bagajın teslim edildiği peyke
yolcunun gümrük izni alması için doldurduğu form
bulunmuş kaybolan bagajın gönderilmiş olması
bulunmuş kaybolan bagajın yolda olması
bagajların gümrük memurlarınca tetkiki
bagaj sevkıyatıyla ilgilenen memur
bagaj sevkiyatıyla ilgilenen memur
(US) valiz sigortası
Noun
yolcunun yolculuk sırasında yaptığı ödenmemiş masraflar karşılığı olarak yolcu bagajı üzerinde taşıyıcının el koyma hakkı
trenlerde bagaj konan raf
ayrıntılı beyana konu olmadan
her an gümrükçe denetlenebilecek bir durumda bavulların karaya indirilebilme ya da özellikle gümrüğe
tabi mallar olması koşuluyla bazı malların güvert
bagajı yanında taşımak
Verb
bagajı yanında taşımak
Verb
(US) Br bagajın emanet edilmesi
bagaj fazlası ücreti ödemiş olan yolcuya taşımacının verdiği makbuz
(US) yolcunun birlikte götüreceği ücretsiz yük
bagajı istasyona götürmek
Verb
(US) topyekûn yolcu bagajları sigortası
Noun
toplu turist bagajları sigortası
Noun
(Br) toplu turist bagajları sigortası
Noun