ballast

  1. Maritime Traffic sabura
  2. Maritime Traffic safra, balast.
  3. Aviation kum torbası: balonlarda denge sağlamak, uçuş yüksekliğini kotrol etmekte kullanılır.
  4. dengeleyici, (zihnî/manevî/siyasî) denge/muvazene sağlayan herhangi bir şey.
    to have ballast:
    aklı başında/dengeli olmak.
    to lack ballast: muvazenesiz/dengesi bozuk olmak.
  5. kırma taş: şoseye dökülen veya raylar altına serilen taş ve çakıldan ibaret destek.
  6. safra koymak.
    to ballast a ship.
  7. rayların altına/yollara kırma taş döşemek.
  8. denge/muvazene sağlamak.
safrayı atmak Verb
safralı
yüksüz, safralı, yük taşımayıp sırf balast taşıyan.
safrayı kaldırmak Verb
safrayı kaldırma
safrayı içeri almak Verb
safra suyu
tarak makinesi
seferin yüksüz kısmı
safra yüklü geminin su düzeyi çizgisi.
safra tankı
yüksüz sefer
safra ağırlığı Noun, Transport
aksine anlaşma yoksa gemi sahibinin gemisinde
geminin denize elverişli olabilmesini sağlamak amacı ile safra ve istif tahtaları bulundurma zorunluğu