Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
barren
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
kısır.
a barren woman.
Adjective
verimsiz, meyvesiz, ürünsüz, kıraç, çorak.
barren land.
Adjective
yavan, anlamsız, manâsız, ilginç olmayan.
a barren period in American architecture.
Adjective
budala, ahmak, boş kafalı.
Adjective
boşuna, beyhude.
a barren effort.
It is useless to continue such a barren argument
: Bu
beyhude tartışmaya devam faydasızdır.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
pine barren
çamlık kumsal.
pine cone
: çam kozalağı.
pine grosbeak
: çam ispinozu
(Pinicola enucleator).
pine knot
: (a) çam budağı, (b) sert/katı şey/kimse.
pine mouse
: çam faresi
(Microtus pinetorum).
pine needle
: çam yaprağı, iğneyaprak.
pine tar
: çam katranı.
barren and uninhabited area
sahra
barren issue
zürriyetsiz
barren land
verimsiz çorak toprak
barren land
çorak toprak
barren money
ölü sermaye
barren money
kısır para
barren of
yoksun, mahrum.
barren of tender feelings
: merhametten yoksun.
barren of ideas
fikir yoksulu
barren rent
vasiyetname ile bırakılan kira
become barren or unproductive
kısırlaşmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.