bilge

  1. Maritime Traffic sintine
  2. Maritime Traffic sintine, karina, teknenin dibi.
    bilge board: sintine tahtası.
    bilge water: sintinede toplanan
    su.
    bilge ejector: sintine suyunu boşaltan cihaz.
    bilge keel = bilge piece = rolling chock: yalpa omurgası.
    bilge pipe: sintine borusu.
    bilge-pump: sintine tulumbası.
    bilge rail = keel rail: cankurtaran tutamağı, cankurtaran sandalının devrilmesi halinde tutunulacak tutamak.
    bilge well: sintine çukuru.
  3. fıçı karnı.
  4. herze, yave, boş lâf, gevezelik, zevzeklik.
    Don't give me that bilge: Gevezeliği bırak/Boş lâflarla kafamı şişirme.
  5. tekne dibine sızmak.
  6. (beyaz boya) sararmak.
  7. şişmek, göbek peyda etmek.
  8. sintineyi hasara uğratmak.
sintine pompası Noun
gemi sintine tulumbası Noun
sintine suyu Noun, Maritime Traffic
  1. sapient
  2. learned
  3. sagacious
  4. wise

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Geniş ve derin bilgi sâhibi olan, ... şekilde kullanan , hakim