bizzat

Turkish-English Translation

  1. Adverb personally
  2. myself
  3. Adverb personally
  4. oneself
  5. him
  6. self
  7. in the flesh
  8. in propria persona
  9. in person
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bizzat borçlu tarafından ifayı gerektiren akit
personal covenant
bizzat ilgilenmek
to personally involved Verb
bizzat imzalamak
to sign personally Verb
bizzat sahibi tarafından kullanılan
owner user
bizzat veya temsilcisiz bizzat hazır bulunmak suretiyle
in person
bir toplantıda bizzat bulunmak
to be present at a meeting in person Verb
çiftliğin bizzat sahibi olan çiftçi
owner farmer
gerek bizzat borçlu tarafından
petition in bankruptcy
insanın bizzat kendinin öğrenmiş olduğu bilgi
personal knowledge
insanın bizzat kendisinin öğrenmiş olduğu bilgi
personal knowledge
işe bizzat kendi de el atmak
to take a hand in the work oneself Verb
mahkemede bizzat hazır bulunmak
to appear for the plaintiff Verb
mahkemeye bizzat çıkmak
to appear in person Verb
müşterinin bizzat kendinin (bavullarını) alması
collection by customer
nüfusun tüketilecek maddeleri bizzat kendisinin ürettiği kısmı
farming section of the population
şahsa bizzat tebligat dışında her türlü usulle yapılan tebligat
constructive service of process
şahsın (muhatabın) bizzat eline teslim edilmek
to be delivered to the addressee in person Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Kendisi, kendi, şahsen
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.