boiled

English-Turkish Translation

  1. Adjective kaynamış, haşlanmış, haşlama, buğulama.
  2. Adjective fitil gibi sarhoş.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be boiled
haşlanmak Verb
be boiled
kaynatılmak Verb
hard boiled
kurt
hard boiled
lop
hard boiled
(insanlar) kaşarlanmış
hard boiled
(yumurta) katı
hard boiled
pişkin
hard boiled
duygu göstermeyen
hard- boiled
pişkin
hard- boiled
eski kurt
hard- boiled
esnek olmayan kişi
hard- boiled
(yumurta) hazırlop
have something boiled
haşlatmak Verb
soft boiled
rafadan (yumurta).
boiled dinner
buğulama, kapuska: sığır eti, lâhana, patates kaynatılarak yapılan yemek.
boiled dressing
haşlama mayonez: yumurta sarısı ve hardalla yapılıp salatalara dökülen koyu mayonez.
boiled potatoes
kaynatılmış patates.
baked/roast potatoes: fırında patates.
mashed potatoes: patates ezmesi/püresi.

chipped/French fried potatoes: yağda kızartılmış patates (dilimi).
boiled sheep's head
kelle
boiled shirt
kolalı gömlek.
boiled sweet
sert şekerleme, akide şekeri.
boiled up
kaynamış
boiled water
kaynamış su
hard boiled egg
katı yumurta
hard boiled egg
lop yumurta
New England boiled dinner
buğulama, kapuska: sığır eti, lâhana, patates kaynatılarak yapılan yemek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database