boiler

  1. Noun kazan, buhar kazanı.
    boiler-house: kazan dairesi.
    boiler compound: kazantaşı önleyicisi.

    boiler emplacement: kazan ayağı.
    boiler fittings: kazan donatımı.
    boiler incrustration: kazantaşı.
    boiler pressure: kazan basıncı.
    double boiler: çift çeperli kazan/tencere.
    tubular boiler: borulu kazan.
  2. Noun çaydanlık, tencere vb. gibi su kaynatma kabı.
  3. Noun çamaşır kaynatma teknesi.
  4. Noun sıcak su deposu.
yardımcı kazan
kombi Construction
kombi Construction
yoğuşmalı kazan Noun, Machinery
yoğuşmalı kombi Noun, Machinery
yoğuşmalı kombi Noun, Machinery
konvansiyonel kazan Noun, Machinery
yardımcı kazan
benmari, çift çeperli tencere. Noun
benmari Noun, Food-Kitchen
çift yoğuşmalı kombi Noun, Machinery
çift yoğuşmalı kombi Noun, Machinery
tazyikli kazan
buhar kazanı Noun, Trades-Professions
çamaşır kazanı
kazan beygir gücü, buhar kazanının buhar üretme gücü birimi : 34.5 libre (= 15.65 lt.) suyu bir saatte
100°C sudan 100°C buhara çeviren kazanın gücü.
kazan sigortası (kazanların infilak veya çökme ve fazla ısınma gibi ani ve beklenmeyen olaylardan ileri
gelen zarara karşı sigortası
Noun
kazan sigortası Noun
kazan sigortası (kazanların , infilak veya çökme ve fazla ısınma gibi ani ve beklenmeyen olaylardan ileri
gelen zarara karşı sigortası
Noun
(US) çoğunlukla standart sözleşmelerde bulunan aşırı ayrıntılı ve anlaşılması güç yazı türü
kazan tamamlama suyu Noun
(a) kazan saçı/levhası, (b) (gazetecilikte) hazır klişe.
(a) kazan dairesi, (b)
argo esham ve tahvilât komisyoncularının telefonla spekülâtif işler çevirdiği yer.
coveralls
buhar kazanı sigortası Noun