boyun

Turkish-English Translation

  1. shoulder
  2. throat
  3. saddle
  4. nape
  5. gorge
  6. ruff
  7. neck
  8. nucha
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

boyun atardamarları
neck arteries Noun, Anatomy
boyun eğme
submission Noun
boyun röntgeni
C-spine X-ray Noun, Medicine
boyun röntgeni
C-spine film Noun, Medicine
boyun toplardamarları
neck veins Noun, Anatomy
boyunluk
cervical collar Noun, Medicine
boyunluk
c-collar Noun, Medicine
boyunluk
neck brace Noun, Medicine
vida boynu
shank
boyun ağrısı
neck pain Noun, Medicine
boyun atkısı
muffler
boyun atkısı
kerchief
boyun atkısı
scarf Noun, Textile Industry
boyun atkısı
neckerchief Noun, Textile Industry
boyun borcu
a binding duty
boyun eğdirme
subjugation
boyun eğdirme
subordination Noun
boyun eğdirmek
to bring someone to their knees Verb
boyun eğdirmek
to subjugate Verb
boyun eğdirmek
to conquer Verb
boyun eğdirmek
to subject Verb
boyun eğeceğine dair beyan
declaration for bond
boyun eğen
obedient
boyun eğen
subservient
boyun eğme
subservience
boyun eğme
conformity Noun
boyun eğme
resignation Noun
boyun eğme
profession of allegiance
boyun eğme
acquiescence
boyun eğme
passivity Noun
boyun eğme
subordination Noun
boyun eğme
obedience
boyun eğme
appeasement Noun
boyun eğme
submittal
boyun eğme
submission Noun
boyun eğmek
to bow to Verb
boyun eğmek
to come to heel Verb
boyun eğmek
to submit to Verb
boyun eğmek
to obey Verb
boyun eğmek
to buckle under Verb
boyun eğmek
to yield Verb
boyun eğmemek
to stand tall Verb
boyun eğmez
indomitable
boyun eğmez
unyielding
boyun eğmez
uncrushable
boyun eğmez
unbending
boyun eğmez
unruly and dangerous
boyun eğmez
grim
boyun eşarbı
neckerchief
boyun fıtığı
cervical herniated disk Noun, Diseases
boyun fıtığı
cervical disk herniation Noun, Diseases
boyun fıtığı
cervical disc hernia Noun, Diseases
boyun grafisi
C-spine X-ray Noun, Medicine
boyun grafisi
C-spine film Noun, Medicine
boyun ile ilgili
cervical Medicine
boyun kırığı
cervical fracture Noun, Medicine
boyun kırığı
broken neck Noun, Medicine
boyun kordonu
lanyard
boyun omurları
cervical spine Noun, Medicine
boyun omurları
C-spine Noun, Medicine
boyun omurlarının birincisi
atlas
boyun travması
neck trauma Noun, Medicine
boyun tutulması
stiff neck Noun, Diseases
boyun tutulması
neck stiffness Noun, Diseases
(Hawai'de) çiçeklerden yapılmış boyun çelengi
lei
(kişi ile ilgili) boyun eğdirmek imkânsız
unputdownable
aç bırakılarak boyun eğmek zorunda kalmak
to be starved into submission Verb
asilerin boyun eğmesi
subjection of the rebels
baka baka boyun uzatmak
to crane one's neck Verb
Başkana boyun eğmek
to make a submission to the president Verb
baskılara boyun eğmek
to bow to pressure Verb
bir boyun farkıyla kaybetmek
to lose by a neck Verb
bir boyun farkıyla kazanmak
to win by a neck Verb
bir karara boyun eğmek
to submit to a decision Verb
bir karara boyun eğmek
to acquiesce in a decision Verb
bir kurala boyun eğmeme
disregard of a rule
bir şeye boyun eğmek
to lay to heart Verb
birine boyun eğdirmek
to reduce someone to obedience Verb
birine kendi iradesine boyun eğdirmek
to bed someone to one's will Verb
birinin kararına boyun eğmek
to submit to sb's judgment Verb
büyüklerinin sözüne boyun eğmek
to defer to one's elders Verb
cezaya boyun eğmek
to kiss the rod Verb
efendisine körü körüne boyun eğen kimse
myrmidon
kaderine boyun eğmek
to meet one's fate calmly Verb
kanuna boyun eğme
subordination to the law
kanuna boyun eğmek
to submit oneself to the law Verb
kanuna boyun eğmek
to obey the law Verb
kanuna boyun eğmek
to abide by the law Verb
kaprisine boyun eğmek
to humour Verb
karara boyun eğmek
to submit to a decision Verb
kendi aleyhinde gıyap kararı alınmasına boyun eğmek
to suffer default Verb
kuvvet karşısında boyun eğmek
to yield to force Verb
rüşvete karşı boyun eğmeme
proof against bribes corruption
şartsız boyun eğmek
to obey to the letter Verb
sorgu sual etmeden boyun eğme
unquestioning obedience
soru sormadan boyun eğme
unquestioning obedience
taleplere boyun eğmek
to give into demands Verb
taleplere boyun eğmek
to give in into demands Verb
yıldırarak boyun eğdirmek
to cow into obedience Verb
yün boyun atkısı
comforter
yurttaşın haksız gördüğü bir kanuna boyun eğmemesi
civil disobedience
zorla boyun eğdirmek
to subdue Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Vücûdun omuzlarla ... bağlayan kısmı
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.