tereffüden (artırmadan) satın almak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        borsada fiyat yükselmeleri spekülasyonu yapmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hisse piyasalarında fiyatların yükselmesinden yararlanmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        mantıksız fakat tuhaf söz.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        İrlandalı saçması: anlamlı görünen fakat aslında saçma olan söz. 
 “It was hereditary in his family  to have no children.” gibi.
                        
                        
                     
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) İngiliz (halkı), (b) (tipik) İngiliz, (c) İngiliz milletinin simgesi: çizmeli, şişman ve kırmızı 
 suratlı, tepesi düz şapkalı bir adam şeklinde temsil edilir.
                        
                        
                     
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        son derece kızdıran/öfkelendiren. 
 Any statement against the government is like a red rag to that minister: 
 hükümet aleyhinde söylenen her söz bakanı son derece öfkelendirir.
                        
                        
                     
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        al görmüş boğa gibi. 
 It's like a red rag to him= it makes him to see red: Bu onu müthiş kızdırır.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        Kızgın Boğa
                        
Proper Name, Cinema                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        tereffücü (artırmacı) olmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) saçmalamak, saçma/manasız konuşmak, (b) abartmak, palavra atmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        erkekler yemeğine katılmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        borsada fiyatları yükseltmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        menkul değerler piyasasında satın alma gücü üzerinde hisse almayı taahhüt eden spekülatör hesabı
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fiyatları yükseltmek ve başkalarını da satın almaları için teşvik etmek niyetiyle aracının girişimi (talep 
 arzı aşınca bunlar ellerindekileri yüksek k
                        
                        
                     
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kütükleri hızar makinesine çekme zinciri. 
 jack ladder ile ayni anlama gelir.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sevici kadınlardan erkek tavırlı olan.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        elektrikli megafon, tevcihli ve yüksek güçlü hoparlör.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sakar, patavatsız, beceriksiz, orman kibarı.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fiyatların yükselmekte olduğu piyasa
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fiyatların yükselme eğilimi gösterdiği piyasa
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        pek çok maddenin fiyatının yükseldiği pazar
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        satın alma eğiliminin daha fazla olduğu piyasa
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        Theodore Rosevelt başkanlığındaki 
 Progressive party üyesi.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bu partinin simgesi.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        borsada fiyatların yükselmesi
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        domuz burnu iltihabı: bakterilerin domuzlarda sebep olduğu, bazen solunum yollarının tıkanmasına yol açan bir hastalık.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (Br) itfa değeri bir fiyat endeksine bağlanmış tahvil
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        borsa fiyatlarını yükseltme spekülasyonu
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        tutuk evi, nezarethane, geçici cezaevi.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        geçici olarak kalabalıklaşan yer.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (beyzbol) yedek oyuncu sahası.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        borsada fiyatların yükselme dönemi
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        borsada fiyatların yükselme noktası
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        borsada fiyat yükseltme grubu
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (borsada) fiyatların yükselmesi
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fiyatların yükselme pozisyonu
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        borsada fiyatlar yüksekken satın alma
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (borsa) fiyatların yükseleceğini düşünerek hisse senedi satın alma
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (borsa) fiyatların yükseldiği durum
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bağlama halatı: gemide eşyaların birbirine çarpmaması için kullanılan halat.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hazırlıksız ve gayrıresmî grup tartışması.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        boa yılanı 
 (Pituophis).
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        borsada fiyatları yükseltme spekülasyonu
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hisse senetlerinin fiyatlarının yükselme beklentisine dayanan spekülasyon
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hisse senedi fiyatlarının yükselmesine dayanan spekülasyon
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        borsada bir emtia ya da menkul kıymet fiyatının yükselmesinden yararlanma stratejisi
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fiyatların yükseleceği beklentisiyle menkul kıymet satın almış olup
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bunları bir kârla satamayan menkul kıymet tüccarı
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ya da hiç kimsenin satın almamasından ötürü
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fiyatların durağan olması ya da düşmesinden
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        
 bullnose stretcher ile ayni anlama gelir. bir kenarı yuvarlak tuğla.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        daha sonra fiyatlar yükseldiğinde kârla satmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        boğa dikeni 
 (Cirsium lanceolatum): pembe-mor çiçekler açan iki yıl ömürlü diken.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        dik bıçaklı pulluk (pamuk tarımında kullanılır).
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        borsa spekülatörlerinin borsada yaptığı alım işlemleri
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        borsa spekülatörlerinin ilerde fiyatların yükseleceğini tahmin edip piyasadan düşük fiyatlarla aldığı 
 menkul kıymetleri ileride pahalıya satarak kâr e
                        
                        
                     
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        borsa spekülatörlerinin borsada yaptığı alım işlemleri
                        
Noun                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bullnose ile ayni anlama gelir. yuvarlak köşe.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bombardımanda hedef alınan bölgenin merkezi (fabrika, düşman üssü vb.).
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hedefin tam ortasına isabet eden güdümlü mermi.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hedefin tam ortasına düşen güdümlü merminin koordinatları veya ateşleme ânı.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) isabetli/tam yerinde söz/eylem, (b) esas/en önemli nokta.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        küçük yuvarlak pencere.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yuvarlak tavan penceresi camı.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        halat deliği.
                        
Noun, Maritime Traffic                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) fırtına merkezi, (b) bazen fırtınadan önce denizlerde görülen ortası kırmızı, küçük kara bulut, (c) 
 
 bull's-eye squall ile ayni anlama gelir. Afrika kıyılarında küçük tek bir bulutla gelen bora.
                        
Noun, Meteorology                        
                     
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        iri yuvarlak nane şekeri.
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yuvarlak dışbükey süslü ayna.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kara-çürük: elma ve armutlarda 
 Neofabraea mantarlarının sebep olduğu göz göz derin çürükler yapan hastalık.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        her bir atışta on ikiye daha yaklaşmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        asıl meseleye dönmek, en önemli konuyu ele almak, 
 argo bam teline basmak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        korkusuzca/pervasızca atılmak/göğüs germek, yılmadan/gözünü kırpmadan tehlikeye atılmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        cesaretle işe girişmek/atılmak, yılmamak, müşkülâta göğüs germek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fiyatların yükseleceği beklentisiyle cari fiyatlardan menkul kıymetler satın alıp