bumper

English-Turkish Translation

  1. çarp(ış)an, toslayan.
  2. önleç, tampon.
  3. derbe giderici.
  4. ağzına kadar dolu bardak.
  5. azman, çok iri/büyük.
  6. el ile tuğla yapan kimse.
  7. (dökümcülükte) kalıba kum sıkıştıran makine.
  8. Zoology yastıkbalığı
    (Clorosombrus chrysurus): çatalkuyruklulardan G ABD ve Küba sahillerinde yaşayan bir tür balık.
  9. pek bol, mebzul.
    bumper crops reaped a big profit for local farmers.
  10. ağzına kadar doldurmak.
  11. dolu kadehi şerefe kaldırmak.
  12. şerefe içmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

auto bumper
araba tamponu
car bumper
otomobil tamponu
front bumper
ön tampon Noun, Transport
rear bumper
arka tampon Transport
rubber bumper
kauçuk tampon
bumper crop
bereketli mahsul
bumper guard
önleç korunağı, tampon mahfazası: araç tamponlarının koruyucu çıkıntısı.
bumper into
tesadüfen karşılaşmak Verb
bumper jack
önleç kaldıracı: aracı tamponundan kaldıran kriko.
bumper present
lüks armağan
bumper sticker
tamponlara yapıştırılan çıkartma
bumper to bumper
tampon tampona
bumper up
vb artırmak Verb
bumper up
fiyatları Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database