call in

  1. (a) ödenmesini istemek, (borcu/parayı) tahsil etmek/toplamak.
    I'll call in the money I lent. (b)
    tedavülden kaldırmak.
    The government called in all old $ 1 bills. (c) içeriye çağırmak, davet etmek, buyur etmek, başvurmak, müracaat etmek.
    I'll call my friends in: Arkadaşlarımı (eve) davet edeceğim.
    My father is very ill, I must call in a doctor at once: Babam çok hasta, hemen bir doktor çağırmalıyım. (d) geri çağırmak.
    GM has called in 1984 model cars to correct a faulty transmission. (e) uğramak, kısa bir ziyaret yapmak.
    He was out when I called in. (f)
    call in question: şüphe etmek/çekmek/uyandırmak, itiraz etmek.
parasını talep etmek Verb
krediyi geri çekmek Verb
borç verdiği parayı geri istemek Verb
borç verilen parayı geri istemek Verb
ipoteği iptal etmek Verb
meblağı geri çevirmek Verb
bir meblağı geri çevirmek Verb
bir uzman çağırmak Verb
tercüman çağırmak Verb
hissedarların ödenmemiş hisse borçlarını gösteren hesabın başlığı
gecikmiş çağrı ödemeleri Noun
bir yere uğramak Verb
bir yeri ziyaret etmek Verb
obligasyonları geri çekmek Verb
sahte parayı piyasadan toplamak Verb
sikkeleri tedavülden kaldırmak Verb
maden paraları tedavülden kaldırmak Verb
borçları tahsil etmek Verb
parasını geri çekmek Verb
birine uğramak Verb
sözleşmeli işçiye verilecek asgari ücret garantisi
itirazda bulunmak Verb
bir şeyi kuşku konusu yapmak Verb
kabul etmemek Verb
bir şeyi şüphe konusu yapmak Verb
dosyaları talep etmek Verb
çağırmak Verb
birinin yardımını istemek Verb
birinin yardımıni istemek Verb
kıymetli kâğıtları tedavülden çekmek Verb
hisselerin ödenmesi talebinde bulunmak Verb
hisselerin ödenmesi talebinde bulunmak Verb
arayıp hasta olduğunu söylemek Verb
telefon edip hasta olduğunu bildirmek Verb
bir şeye itiraz etmek Verb
dosyaları talep etmek Verb
göstericilere karşı polisi çağırmak Verb
uğramak, kısa bir ziyarette bulunmak.
çağrışmak Verb
birinin ifadesinden kuşkulanmak Verb
birini tanıklık etmeye çağırmak Verb
birini müzakereye davet etmek Verb
birini tanıklık etmeye çağırmak Verb
canlı mülâkat: telefon eden dinleyici/seyircilerle yapılan konuşmanın yayını.
mülâkatlı.
a call-in = phone in program: canlı mülâkat programı.