bir müşteriyi ziyaret etmek
Verb
bir yere kısa ziyarette bulunmak
Verb
belli bir iş için uğramak
Verb
birini ziyaret etmek
Verb
birinin ziyaretine gitmek
Verb
birinden bir şey yapmasını talep etmek
Verb
birine ödemede bulunmasını talep etmek
Verb
randevu almadan birine uğramak
Verb
Dışişleri Bakanlığı'nı ziyaret etmek
Verb
bir şey için ilk hakka sahip olmak
Verb
birinin vaktini almak
Verb
hisse senetleri bedelinin tediyesini talep etmek
Verb
hissedarlara tediye için çağrıda bulunmak
Verb
birini ziyaret etmek
Verb
ödenmesi istenen hisse senedi karşılığını ödemek
Verb
birini resmen ziyaret etmek
Verb
uğramak, kısa bir ziyarette bulunmak.
birini müzakereye davet etmek
Verb
birşeye son noktayı koymak
Verb
nakden ödenmesi mümkün kredi
Nöbetçi Memurluk
Noun, Organizations
(a) ihbarsız (vakti gelince) ödenecek, (b)
on/at call: göreve hazır, emre âmâde, derhal görev
başına gelebilecek durumda.
The company car is always on call to take you to our meeting.
come at call: çağırıldığı zaman gelmek. (c) (asker, hastabakıcı vb.) nöbetçi, görevli.
The nurse is on call tonight.