cannon

  1. karambol
  2. Military top.
    Mohammed II, the Conqueror, used heavy cannons to capture Istanbul.
  3. yuvarlak gem.
  4. çanın askı halkası.
  5. incik kemiği.
  6. (bilardo) karambol.
  7. top atmak, topa/top ateşine tutmak, gülle gibi fırlatmak, bombardıman etmek.
  8. bilardoda karambol yapmak.
köpük topu
(US) herhangi bir hizibe bağlı olmayan kişi
top gümbürtüsü
toplumsal olaylara müdahale aracı (TOMA) Noun
gülle, demir veya çelikten yapılmış küresel top mermisi.
(teniste) topa keskin/sert vuruş.
ekspres tren.
(dizleri göğüse çekip ellerle tutarak) top gibi suya atlama.
gülle/kurşun gibi hızlı gitmek
incik kemiği. Noun
fedai: savaşta top ateşine maruz ve ölümle karşı karşıya gelen askerler. Noun
tophane
top fünyesi
top ateşi ile selamlama
top ateşi. Noun
gülle, top mermisi. Noun
top (atış) menzili.
within cannon shot: top menzili içinde. Noun
gülle