capture

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb zaptetme(k), yakalama(k), tutma(k), kapma(k), esir alma(k)/etme(k), zorla ele geçirme(k).
    He was captured
    trying to escape from the country. The cat captured a mouse.
  2. Transitive Verb, Physics (atomik/nükleer sistem) ilâve bir partikül kazanmak, yakalamak, kapmak.
  3. Transitive Verb meftun etmek, cezbetmek, kendine râmetmek/bendetmek.
    Her beauty captured him and he swore to stay with her forever.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

capture someone's attention
birinin ilgisini çekmek Verb
capture someone's attention
birinin dikkatini çekmek Verb
capture someone's heart
birinin kalbini çalmak Verb
capture someone's heart
birini kendine âşık etmek Verb
capture someone's imagination
birinin hayal gücüne hitap etmek Verb
capture someone's imagination
birinin hayal gücünü uyandırmak Verb
data capture
veri toplama
land value capture
arazi değerindeki artışın kısmen kamuya aktarılması Noun, Public Finance
offer a reward for sb's capture
birinin tutuklanması için ödül vaat etmek Verb
to capture
tutmak Verb, Military
capture a fortress
bir kaleyi ele geçirmek Verb
capture a place by force
zapt etmek Verb
capture a prize
bir ödül almak Verb
capture a ship
bir gemiyi zapt etmek Verb
capture a thief
bir hırsızı yakalamak Verb
capture a thief
bir hırsızı ele geçirmek Verb
capture and seizure
nakliyat sigortasında zapt etme ve alıkoyma
capture at sea
denizde zapt etme
capture attention
dikkat çekmek Verb
capture of a criminal
bir suçlunun yakalanması
capture of a thief
bir hırsızın ele geçirilmesi
capture of a town
bir şehrin fetih fethi
capture of a town
bir şehrin ele geçirilmesi
capture of a town
bir şehrin fethi
capture the essence of …
…in özünü anlamak Verb
capture the essence of …
…in aslını anlamak Verb
capture the headlines
manşetlere çıkmak Verb
capture the headlines
haber olmak Verb
capture the headlines
medyada geniş yankı uyandırmak Verb
capture the headlines
haberlere çıkmak Verb
capture the market
piyasayı ele geçirmek Verb
be out to capture a market
bir pazarı kapmaya çalışmak Verb
free of capture and seizure
zapt ve müsadere hariç
free of capture and seizure clause
zapt-ü müsadere klozu (haciz konulamıyacağına dair hüküm
free of capture and seizure clause
iğtinam
free of capture and seizure clause
müsadere ve hacizden muafiyet klozu (savaşta deniz sigorta poliçesine konan , sigortacı sorumluluğunu sınırlayan kloz
English-Turkish phrases from Zargan's own database