cases

  1. ahval
davaları birleştirmek Verb, Law
davaların birleştirilmesi Noun, Law
yüz küsur sandık
her durum için geçerli olmak Verb
ceza ve hukuk davaları Noun, Law
(Br) ceza davaları Noun
ünlü davalar Noun
sadede gelmek Verb
konuya/sadede gelmek.
insafsız hükümler Noun
(kural) her halükârda geçerli olmak Verb
Birçok hallerde ekseriyetle, ekseri ahvalde.
bu gibi durumlarda
çocuk davaları Noun
dikkat etmek, dikkatle gözönünde tutmak, gözden ayırmamak. Verb
emsal teşkil eden davalar.
yeni (hastalık) vakaları Noun
bir şeyi sağlama bağlamak Verb
medeni hukuk muhakeme usulü
mahkeme günleri listesi
vergi davaları Noun
görünürde iki olay arasında bağlantı yok
çok sık kullanılmayan plak veya evrak konulan kâğıt ya da kartondan yapılmış muhafazalar Noun
listedeki davalar Noun
görülecek dava konuları Noun
bankanın ödediği ve bankaya ödenen meblağlar Noun, Banking
benzer görünen davaları birbirinden tefrik etmek Verb
bütün durumları tek bir formül içinde toplamak Verb
beş grip vakası Noun
(Br) duruşma listesi
bir mahkemeye ölüm kalım davalarına bakma yetkisi vermek Verb
İdari Davalar ve Mütalaalar Şube Müdürlüğü Noun, Organizations
Adli Davalar ve Mütalaalar Şube Müdürlüğü Noun, Organizations