kendini çocuklarına vakfetmek
Verb
çocuk esirgeme kurumu
Noun, Law
çocukları için kendini feda etmek
Verb
çocukları için dişinden tırnağından artırmak
Verb
çocuklarının eğitimi için ayrılan para
çocuklarını birinin bakımına bırakmak
Verb
çocuklarını okula göndermek
Verb
çocuklarını kapılandırmak
Verb
çocukların geleceğini temin etmek
Verb
çocuklarından daha uzun yaşamak
Verb
karısının nafakasını kasıtlı olarak ihmal etme
boşanmadan sonra çocukların vesayeti kendisine verildi
silahlı çocuklar
Noun, Politics-Intl. Relations
çocuklara sıkı disiplin uygulamak
Verb
çocuk kapalı ceza infaz kurumu
Noun, Law
Çocuklara Karşı Nafaka Mükellefiyetine Dair Kararların Tanınması ve Tenfizine Dair Sözleşme
Noun, International Law
Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi
Noun, International Law
Velayet Sorumluluğu ve Çocukların Korunması Hakkında Tedbirler Yönünden Yetki, Uygulanacak Hukuk, Tanıma,
Tenfiz ve İşbirliğine Dair Sözleşme
Noun, International Law
Çocuklara Karşı Nafaka Mükellefiyetine Uygulanacak Hukuka Dair Sözleşme
Noun, International Law
bir annenin çocuklarına düşkünlüğü
yaramazlık yapan çocukları terbiye etmek
Verb
çocukların çalıştırılması
bakılmaya muhtaç çocuklu aile
para karşılığı bakılmak üzere çocukları teslim etmek
Verb
karısını ve çocuklarını terk etmek
Verb
çoluk çocuğa karışmak
Verb
çocuklarla iyi geçinme becerisi olmak
Verb
bir karı ile yedi çocuk geçindirmek
Verb
sonradan meşrulaştırılan çocuklar
(boşanmışlar için) çocuklarla eşlerin şahsen ilişki kurabilmesi
himaye altındaki çocuklar
çocuk büyütmek, çocuk yetiştirmek
Verb, Child Care
malını çocuklarına bırakmak
Verb
kadın eş veya çocuklar için nafaka
çocukların cinsel istismarı
Noun, Criminal Law
Çocuk Esirgeme Kurumu
Noun, Public Administration
çocukların vesayetinin verilmesi
Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği
Proper Name, Organizations
evlat edinilmemiş çocuklar
ekmek düşmanı (argo)
Noun
bilhassa gençleri toplumuna kabul eden son derece muhafazakâr bir Hristiyan mezhebi
Noun
İsrail oğulları, İbraniler, Yahudiler.
Noun
çocuklar yarım biletle yolculuk eder
1212 Haçlılar Seferine katılan Fransız ve Alman çocukları.
(US) çocuklar için vergi muafiyeti
çocuk parkı
Noun, Child Care
çocuk parkı
Noun, Child Care
çocuk bahçesi
Construction
çocuk hakları
Noun, Rights-Freedoms
çocuk odası
Noun, Child Care
çiftliklerde çalışan çocuklarla çocuk işçilerin eğitimini düzenleyen İngiliz yazılı kanunu (1873
çocuk oyun odası olarak tasarlanmış
çocukları kır kesimine taşımak
Verb
geçindirecek bir karısı ile yedi çocuğu olmak
Verb
çocuklara bir meşgale bulmak
Verb
çocukları eğlendirmek
Verb
çocuk giysilerinde uzmanlaşmak
Verb
çocukları iyi vatandaş olarak yetiştirmek
Verb
Çocukların Korunması ve Uluslararası Evlat Edinilmeleri Hususunda İşbirliğine Dair Sözleşme
Noun, International Law
Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi
Noun, International Law
Çocukların Muhafaza Altına Alınmasına İlişkin Kararların İnfazı ve Tanınmasına ve Çocukların Muhafaza
Altına Alınmasının Telafisine Dair Avrupa Sözleşmesi
Noun, International Law
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Proper Name, History
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu
Proper Name, Organizations
Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu
Noun, Organizations
Birleşmiş Milletler Çocuklar için Acil Yardım Fonu
Noun, Organizations