chuck

English-Turkish Translation

  1. (çenesini) okşama(k).
    He chucked her under the chin.
  2. atma(k), fırlatma(k).
    chuck me the ball: topu bana at.
  3. (bir kimseyi halka mahsus bir yerden) atmak, sepetlemek, kovmak, kapı-dışarı etmek.
  4. istifa etmek, el çekmek, vazgeçmek, bırakmak.
    chuck it: vazgeç, bırak.
    chuck it in, or I'll
    hit you: Dur/yapma, yoksa döverim.
  5. Noun sığırın boynu ile kürek kemiği arasındaki kısım.
    chuck steak.
  6. Noun takoz, kütük, kalas.
  7. Noun, Machines ayna, mandrel, kavrama, mengene.
    lathe chuck: torna aynası.
    drill chuck: matkap aynası.

    shaper chuck: planya mengenesi.
    vise chuck: mengeneli ayna.
  8. guluklama(k), gıdaklama(k), tavuk/hindi gibi ses çıkarmak.
  9. Noun gıda, erzak, yiyecek.
    hard chuck: (gemide) peksimet.
  10. Noun (bkz: woodchuck )
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

chuck one's money around
parasını israf etmek Verb
chuck up one's job
işini bırakmak/terketmek.
get the chuck
istifa etmek, el çekmek, bırakıp gitmek.
give someone the chuck
(a) çenesini okşamak, (b) birine yol vermek, kovmak.
my chuck
şekerim, balım, tatlım.
my love, my chuck: sevgilim, şekerim.
chuck about
saçmak, savurmak.
chuck one's weight about: kurumlanmak, çalım/azamet satmak.
chuck away
har vurup harman savurmak Verb
chuck away
atmak Verb
chuck out
yaka paça kapı dışarı atmak.
chuck up the sponge
havlu atmak Verb
chuck wagon
seyyar mutfak: arazide çalışan işçilere yemek hazırlayan mutfaklı araba. Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database