church

  1. kilise.
  2. kilise âyini.
    to be late for church.
  3. tüm Hristiyan topluluğu/camiası.
  4. Hristiyan mezhebi.
  5. Hristiyan mezheplerinden herhangi birine mensup toplum/cemaat.
  6. Hristiyanlık inanışı.
    a return of the intellectuals to the church.
  7. dinsel örgüt, dinî müesseseler.
    separation of church and state.
  8. din adamlığı, papazlık.
    to enter the church: papaz olmak.
  9. kiliseye getirmek/götürmek (özellikle âyin için).
  10. kilise disiplinine sokmak/tâbi tutmak.
  11. (özellikle kadınlar doğumdan sonra) kilisede şükran duası etmek.
    Very few people are churched today,
    it's an old custom which is dying away.
  12. kiliseye ait/tâbi, kilise+.
    church government: kilise hükümeti.
  13. resmî kiliseye mensup.
    My uncle's church, but we are not.
İngiliz kilisesinde serbest fikirliler zümresi.
Broad Churchman: bu zümreye mensup kimse.
Ortodoks kilisesi.
Katolik kilisesi Noun, Religion-Faith
(a) piskopos yönetiminde olmayan kilise, (b) iki veya daha fazla papaz yönetimindaki bir/birkaç kilise.
Kıpti Kilisesi.
Din Doktoru: geniş dinî bilgisi olan rahip. Noun
Rum Ortodoks Kilisesi.
(Br) hükümetçe resmen tanınan kilise
Hıristiyanlığın Kurucuları: ilk 7 yüzyılda Hıristiyanlığı savunan ve öğretenler. Noun
kilise babaları Noun
(devletten) bağımsız kilise. Noun
Rum Ortodoks kilisesi.
Rum Ortodoks kilisesi.
Katolikliğe meyleden ve âyinlere çok önem veren (Anglikan kilisessi).
High Churchman: bu kilisenin papazı.
Roma Katolik Kilisesi.
kiliseden ayrılmak Verb
Anglikan kilisesinde aşırı âyin ve merasimlere ve kilise otoritesine karşı gelen gruba mensup, dinde
sadelik taraftarı. High / Broad Church
Adjective
ana kilise, katedral, büyük kilise.
resmî kilise, bir devletin çoğunluktaki teb'asına ait kilise. Noun
Ortodoks Kilisesi
bölge kilisesi
Rus Ortodoks Kilisesi.
kiliseden ayrılmak Verb
kiliseden ayrılmak Verb
Aya İrini Kilisesi Noun, Place Names
bir kiliseye saygısızlık etmek Verb
kiliseye saygısızlık Noun
Katolik Kilisesi (Batı Roma İmparatorluğundaki kilise).
din ve devlet Noun, Politics-Intl. Relations
kilise meclisi
(Br) kilise meclisi
kiliseye gitme
kilise makamları Noun
kilise töreni
kilise komitesi
kilise kurulu
kilise kermesi
Hristiyanlığın ilk zamanlarındaki dinî metinleri kaleme alan yazar.
kilise bayramı
delgi: içecek ihtiva eden teneke kutuları delmeye yarayan üçgensel sivri uçlu alet. Noun
kiliseye ait araziler Noun
kilise hukuku Noun, Law
kilisede evlenmek Verb
kilise nikâhı
kilise üyeliği
kilise faresi.
poor as a church mouse: çok fakir Noun
Kutsal Kabir Kilisesi Noun, Religion-Faith
kilise malı
(Br) kilise vergisi
(Br) kilise vergileri Noun
kilise vergileri Noun
kilise kütüğü
kilise nüfus kayıt defteri
kilise töreni
kilise vergisi
(US) kilise vergisi
siyah harf. Noun
kilise hırsızı
kilise müdürü
(Br) kilise müdürü
kilise düğünü
çok fakir/yoksul.
evde (okulda , kilisede , denizde vs
kilise çanlarını çalmak Verb
her yıl başka bir tarihe rastlayan kilise yortuları Noun
devlet ile kilisenin ayrılması
devlet ve kilisenin ayrılması