climate

  1. Noun iklim.
  2. Noun iklim bölgesi, belirli bir iklimin hüküm sürdüğü bölge.
  3. Noun hava: bir çağ/dönem/devre/toplum veya yerin göze çarpan/bariz davranış ve tutumu, standard ve çevrel
    koşulları.
    a climate of political unrest: siyasî huzursuzluk havası.
    I wouldn't have liked the moral/political climate of Britain before the first World War.
kurak iklim
bir iklime alışmış olmak Verb
temiz hava
iş havası Noun
iş mevsimi
iş ortamı Noun
iklim değişikliği
rekabet atmosferi
kara iklimi.
bir isyan havası yaratmak Verb
isyan havası yaratmak Verb
her iklimde büyüyüp gelişebilmek
kuru iklim
ekonomik iklim
ılımlı iklim
ılımlı iklim
iklimde düzelme
enflasyon iklimi
ada iklimi
yatırım havası Noun
deniz iklimi
akdeniz iklimi Noun, Geography
bir iş yerinde ya da alanda ticari hedeflerin gerçekleşmesini etkileyen etmenler
dağ iklimi
plasman havası Noun
çok kötü iklim
dinlendirici hava
sert iklim
sağlıklı hava
sağlığa yararlı iklim
sert iklim
ılımlı iklim
ılık iklim
ılımlı iklim
ılıman iklim
tropikal iklim
elverişsiz iklim
sıcak iklim
sıcak iklim
çalışma havası Noun
iklim değişikliği Noun, Environment-Ecology
İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi
halk arasında esen hava
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Noun, International Law