closely

English-Turkish Translation

  1. Adverb yakından, dikkatle.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

calculate closely
inceden inceye hesaplamak Verb
considered closely
yakından bakıldığında
examine closely
dikkatle incelemek Verb
invest a town closely
bir şehri sımsıkı kuşatmak Verb
question someone very closely
sıygaya çekmek Verb
translate closely
sadık kalarak çevirmek Verb
watch closely
göz hapsine almak Verb
watch something closely
bir şeyi dikkatle izlemek Verb
watching closely
takip
closely connected with
biriyle sıkı fıkı dost olma
closely contested
çekişmeli yarışma
closely contested election
çok çekişmeli seçim
closely guarded
iyi korunan
closely spaced
sıkışık
closely spaced
yakın aralıkta
closely united
kenetli
closely written pages
sık yazılmış sayfalar Noun
(cloth) thick and closely woven
tok
be closely involved with decisions
karar da yakından söz sahibi olmak Verb
be closely involved with decisions
kararda yakından söz sahibi olmak Verb
be closely linked with sth
bir şeyle yakından bağlı olmak Verb
be closely linked with sth
bir şeye yakından bağlı olmak Verb
be closely related
yakın akraba olmak Verb
go closely into a matter
bir sorunu dikkatle ele almak Verb
hunch down closely to or over
kapanmak Verb
very closely spaced
sımsıkı
English-Turkish phrases from Zargan's own database