cohesion

English-Turkish Translation

  1. Noun, Geology kohezyon
  2. Noun kaynaşma, yapışma, birbirini sımsıkı tutma, birleşme, birlik, bağlılık.
    We need more moral cohesion
    if we're to defeat the enemy.
  3. Noun türdeş yapışma, özbağlaşım: bir özdeğin moleküllerini bir arada tutan çekim kuvveti. (bkz: adhesion ).
  4. Noun, Botany kaynaşma, bitişme: bitki parçalarının birbirine kaynaşıp bitişmesi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

cohesionless
kohezyonsuz Adjective, Construction
economic and social cohesion
ekonomik ve sosyal uyum
social cohesion
toplumsal uyum.
cohesion fund
uyum fonu
English-Turkish phrases from Zargan's own database