coinage

English-Turkish Translation

  1. Noun para basma.
    Only the government has the right of coinage today.
  2. Noun tedavüldeki para, para hacmi.
  3. Noun meskûkât, sikke.
  4. Noun (bir ülkenin) para sistemi.
    What sort of coinage do they use in France?
  5. Noun yeni sözcük/kelime, deyim vb., yeni icat edilmiş herhangi bir şey.
    That's an interesting coinage.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

adulterate the coinage
tağşiş etmek Verb
appreciate the coinage
meskûkâtın altın ayarını yükseltmek Verb
appreciate the coinage
paranın değerini artırmak Verb
appreciate the coinage
meskûkâtın gümüş ayarını yükseltmek Verb
debase the coinage
parayı tağşiş etmek Verb
debase the coinage
paranın değerini düşürmek Verb
debased coinage
sahte para
decimal coinage
ufak para
deface the coinage
paranın üzerindeki şekli bozmak Verb
deprave the coinage
parayı bozmak Verb
free coinage
serbest sikke basımı: madenini veren kimse adına (ücretle veya ücretsiz) darphanede para basma. Noun
gold coinage
altın para basma
gratuitous coinage
serbest para basımı (darphaneye getirilen madenin ücretsiz olarak sikke haline konulması
lower the title of coinage
sikke miyarını düşürmek Verb
new coinage
yeni basılmış madeni para
place of coinage
madeni para basma yeri
right of coinage
madeni para basma hakkı
silver coinage
gümüş para
standard coinage
nominal değeri metal değerine eşit olan madeni para ihraç sistemi
standard of coinage
sikke ayarı
subsidiary coinage
(US) ufaklık para
undebased coinage
değerini koruyan madeni para
coinage offence
kalpazanlık suçu
coinage offense
madeni para basma suçu Noun
coinage offense
kalpazanlık suçu
put a coinage in circulation
bir parayı tedavüle koymak Verb
put a coinage in circulation
parayı tedavüle koymak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database