collective

  1. toplu.
    a collective agreement: toplu sözleşme.
  2. topyekûn, toplam, toptan, tüm, bütün.
    the collective assets of a corporation.
  3. ortak, müşterek, bütün halinde. topluca.
    The collective wishes of the membership.
  4. birleşik, mürekkep: dut gibi birçok tanelerin birleşmesinden oluşmuş.
    collective fruit = multiple fruit: bileşik meyve.
  5. ortak(laşa), kollektif, genel.
    collective farm: (Rusyada) ortak çiftlik, devlet çiftliği, devlet
    gözetiminde halkın topluca çalıştırıldığı çiftlik.
  6. toplanan, biriktirilen.
  7. ortak kurum.
  8. ortaklaşma.
  9. collective noun ile ayni anlama gelir. topluluk adı: millet, ordu, sürü gibi tekil olduğu halde topluluğu belirten ad.
topluca Adverb
Avrupa Konseyine Üye Devletler Arasında Genç Kişilerin Müşterek Pasaportla Seyahatlerine Dair Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law
müşterek hesap
toplu eylem Noun
bir işçi topluluğu adına toplu müzakere veya sözleşme yapmaya yetkili sendika
toplu sözleşme Noun, Law
toplu iş sözleşmesi Noun, Employment
toplu sözleşme Noun, Employment
toplu sözleşme pazarlığı yapan
toplu sözleşme müzakerelerine katılan
toplu/ortak pazarlık.
toplu sözleşme Noun, Law
toplu iş sözleşmesi Noun, Employment
toplu iş sözleşmesi birliği
toplu iş sözleşmesi komisyonu
toplu sözleşme müzakeresi
toplu davranış Noun, Communication
müşterek konşimento
yekvücut
(telefon) ortak çağrı
ortak kartvizit
toplu ipotek
birden çok gayrimenkul üzerine konulan ipotek
toplu görüşme heyeti
toplu sözleşme müzakeresi komisyonu
ortak bilinç
kolektif bilinç Noun, Psychoanalysis
müşterek yükleme
başka mallarla birlikte gönderme
toplu sözleşme
(politika) ortak sorumluluk
(politika) kolektif sorumluluk
müşterek senet
kolektif savunma
toplu sözleşme uyuşmazlığı Noun, Employment
toplu iş uyuşmazlığı Noun, Employment
birlikte hâkimiyet Noun, Competition Law
kolektif ekonomi
kollektif ekonomi
ortak masraflar
müşterek masraflar
kolektif çiftçilik
kolektif çiftlik
ortak mallar Noun
ortak teminat
ortak suç
toplu konut fonu
ortak muhayyile Noun, Sociology
müşterek sigorta
ortak sigorta
ortak menfaat
(komünist ülkelerde) ortak önderlik, hükümetin birden fazla kişi tarafından kontrolu.
ortak sorumluluk
kolektif sorumluluk
birlik işareti
ortak işaret
toplumsal bellek Noun, Sociology
müşterek ipotek
ortak isim
toplu olarak vatandaşlığa kabul edilme
toplu sözleşme müzakeresi
ortak/müşterek nota, birkaç devlet tarafından imzalanmış nota.
collective ile ayni anlama gelir. topluluk adı: millet, ordu, sürü gibi tekil olduğu halde topluluğu belirten ad.
kolektif organizasyon
genel revizyon
ortaklaşa iyelik, ortak/müşterek mülkiyet.
grup pasaportu
kolektif pasaport
müşterek pasaport
toplu barış
ortak dilekçe
toplu dilekçe
ortak yetki
kollektif güç
toplu güç
ortak vekâletname
iştirak halinde mülkiyet
ortak mülk
kolektif ceza
ortak eğlence
toplu sözleşme temsilcisi
ortak sorumluluk
kolektif sorumluluk
ortak güvenlik: uluslararası barışı korumak için saldırgana karşı birleşme politikası.
(milletlerarası hukuk) kolektif savunma
toplu sevkıyat
toplu yükleme
ortak gösteri
müşterek bilet
kollektif bilet
kolektif bilet
ortak mülkiyet
ortak kullanılan ticari marka
kolektif trafik
toplu taşıma
kolektif taşıma
kolektif antlaşma
toplu anlaşma
(Jung ruhbiliminde) ırksal bilinçdışı: bireyin bilinçdışının geçmişlerinden gelen ve başkalarıyla ortak olan yanı.
kolektif bilinçdışı Noun, Psychoanalysis
toplu vize
toplu iş sözleşmesi ücret anlaşması
ortak akıl Noun
ortak çalışma
imece Noun
bir firmanın tahsilatını yapmak Verb
serbest toplu sözleşme müzakeresi
toplu sözleşme kanunu
ortak kullanma
ortak kullanma