commissioner

  1. Noun önemli bir göreve atanan memur.
  2. Noun kurul/komisyon üyesi, heyet azası.
  3. Noun şube müdürü.
    fire commissioner: itfaiye müdürü.
    police commissioner: polis müdürü.
  4. Noun (spor birliklerince seçilen) fevkalâde hakem, geniş yönetim yetkileri olan kimse.
banka komiseri
(US) banka komiseri
iflas tenfiz memuru
iflas idare memuru
(Br) Devlet Memuru Adaylarını İnceleme Müdürlüğü
(AT) rekabet işleri memuru
uzlaştırıcı hakem
(US) sulh hâkimi
ilçe başkanı
(Br) ilçe başkanı
(AT) kalkınma işleri memuru
(AT) Çiftlik işleri memuru
(US) balık üreticilerinden sorumlu devlet görevlisi
(AT) finansman komiseri
hükümet görevlisi
hükümet komiseri
yüksek komiser: İngiliz milletler topluluğuna bağlı ülkelerden birinin diğeri nezdindeki elçisi. Noun
sigorta murakıbı
(US) sigorta murakıbı
kamu işçileri finansman sandığı
emniyet müdürü Noun, Public Administration
temsilciler meclisinde, himaye altındaki devletin (oy hakkı olmayan) mümessili.
(Br) tahkikat kurulu üyesi
(US) denizcilik bürosu müdürü
gemiciler idare amiri
(Br) vergi işlerine bakan hâkim
ticaret temsilcisi
Birleşmiş Milletler yüksek komiseri Noun, Organizations
İnsan Hakları Komiseri Noun, European Union
yeminli ifade alma görevi olan memur
sayıştay denetçisi
(Br) sayıştay denetçisi
(US) kendi eyaletindeki milli bankaları denetleyen bir milli bankacılık şube müdürü
gider vergileri ve katma değer vergilerinin toplanmasıyla görevli devlet bakanı
(Br) gümrük vergileri Noun
(US) istinabe suretiyle alınan ifade
resmi belgeler düzenleme yetkisine sahip memur
karayolları inşaat müdürlüğü
(US) Göçmen Bürosu komiseri
çok çeşitli dahili vergileri toplayan ve resmi devlet mührünü taşıyan imtiyazname sahibi teşkilat
(Londra) Emniyet Müdürü
(US) İhtira Beratı Bürosu başkanı
emniyet müdürü Noun, Public Administration
(Br) Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü
cumhuriyet komiseri Noun
vergi dairesi müdürü
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Noun, European Union
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Proper Name, Organizations