commonplace

  1. bayağı, âdi, alelâde, genel, umumî, basit, sade, harcıâlem, ahvali âdiyeden, her gün görülen/yapılan/duyulan
    (iş/şey/nesne).
    This is a commonplace piece of furniture, not the antique you promised to show me. Soon it will be commonplace for men to travel to the moon.
  2. olağan, herkesçe bilinen, basmakalıp, beylik, ilgi çekmez, kabasaba (nesne/kimse/söz).
    a commonplace person.
  3. bayatlamış, kullanıla kullanıla ilginçliğini/çekiciliğini yitirmiş, beylik (söz vb.).
    The fashionable
    remarks of today often become commonplace expressions of tomorrow.
  4. bir kitapta sonradan müracaat edilmek üzere işaretlenmiş önemli parça.
yaygınlaşmak Verb
şiir-özdeyiş defteri: önemli, hatırlanması gereken sözlerin, güzel şiirlerin vb. yazıldığı defter.
sıradan kişi