concurrence

  1. Noun oybirliği, fikir birliği, muvafakat, mutabakat, rıza, kabul, uyuşma, anlaşma.
  2. Noun aynı fikirde/mutabık/razı olma, muvafakat/kabul etme.
  3. Noun işbirliği, teşriki mesai.
  4. Noun çakışma, tesadüf, aynı zamana raslama.
    The concurrence = concurrency of several unusual events produced a good news story.
  5. Noun, Geometry arakesit, çakışma noktası, 2 veya daha fazla doğrunun ortak noktası.
  6. Noun, Law ortak iddia veya paylaşılan yetki.
birlikte hareket etmek Verb
fikri içtima Noun
ortaklaşa anlaşma
reddolunmuştur
olayların bir araya gelmesi
suçların içtimaı Noun, Law
aynı olay ve taraflar hakkında ayrı ayrı mahkeme veya adli ya da idari makamların aynı anda kaza hakkını haiz olmaları Noun
fikir birliği
fikir uyuşması
davacının arzusuna göre seçebileceği aynı dava konusuna bakmaya ehliyetli muhtelif mahkemelerin kaza hakkı