conspiracy

  1. Noun, Competition Law anlaşma
  2. Noun komplo
  3. Noun komploculuk
  4. Noun fesat birliği, kötü amaçla yapılan gizli anlaşma/işbirliği, suikast, kumpas.
  5. Noun gizli plân, suikast plânı, kötülük için yapılan plân.
    The police discovered general's conspiracy to
    seize control of the government.
  6. Noun yasa dışı/kötü amaçlarla bir araya gelen kimselerin kurduğu topluluk.
  7. Noun, Law fesat düzeni/tertibi: cinayet, sahtekârlık vb. gibi suçları işlemek üzere iki veya daha fazla kişi arasında yapılan anlaşma.
  8. Noun birlikte yapılan eylem, belirli bir sonucu sağlayacak işbirliği.
    conspiracy of silence: (bir konuda) sükût anlaşması.
yasaklanan bir fiilde bulunma konusunda anlaşma
süren komplo
bir suç işleme konusunda anlaşma
birini bir suikaste katmak Verb
suikast tertiplemek Verb
bir komploya katılmış olmak Verb
uluslararası komplo Noun, Politics-Intl. Relations
şirket içinden yapılan suikast
haksız fiil suçu
bir konu vb hakkında söz etmemek için gizli anlaşma
komplo teoricisi Noun
komplo teorisi Noun
elbirliğiyle yapılan entrikalar
hükümeti devirmeyi amaçlayan suikast
vatana ihanet davası Noun
suikast davası Noun
birine karşı suikast hazırlamak Verb
grup içi anlaşma doktrini Noun, Competition Law