contemporary

English-Turkish Translation

  1. çağdaş, muasır.
    contemporary writers: çağdaş yazarlar.
    Our contemporaries: Çağdaşlarımız.
  2. eşzamanlı, aynı yaşta, aynı tarihli, aynı zamanda olan/var olan/yaşayan.
    contemporary litteratures:
    bugünkü/çağdaş edebiyat, çağımızın edebiyatı.
  3. modern, asrî, yeni.
    life in contemporary Turkey. The room was decorated in contemporary style.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

become contemporary
çağdaşlaşmak Verb
contemporary events
aynı zamanda yer alan olaylar Noun
contemporary history
yakınçağ tarihi
Contemporary Lawyers' Association
ÇHD Proper Name, Organizations
contemporary style
çağdaş üslup
contemporary with
ile çağdaş
contemporary with
... ile çağdaş
keen observer of contemporary affairs
günlük olayları iyi gözlemlemek Verb
Association for Supporting Contemporary Life
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Proper Name, Organizations
Association in Support of Contemporary Living
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD)
the Association for Supporting Contemporary Life
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Noun, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database