continuance

  1. Noun devam, devam etme, sürme, sürüp gitme, uzama.
    A continuance of war will mean short food supplies at
    home: Harbin uzaması yurtta yiyecek sıkıntısına yol açacaktır.
  2. Noun aynı yerde/koşulda vb. kalma, ipka.
  3. Noun süre, devam müddeti/süresi.
    We are unable to buy bread for the continuance of the war.
  4. Noun sürem, devam, öncekini izleyen olay/durum.
  5. Noun, Law erteleme, talik, davanın devamını sonraya bırakma.
bir yerde konaklama
bir mevkide kalma
bir sözleşmenin süresi Noun
ortaklığın sürmesi
güzel havanın sürmesi
ortaklığın sürmesi
refahın sürmesi
kovuşturmanın başka bir güne bırakılması